23 Mart 2015

Kolay Şorgogal pogaça



2007 yılından bu yana blog dünyasındayım. Azerbaycan mutfağına ait kaç tane tarifim var diye soruyorum kendime bir Azerbaycan`lı olarak. Cevabım elle sayılacak kadar tarif oluyor..
Biliyorum "Nasıl yaparsın böyle bir hata" diye sorabilirsiniz ama önce sebebini sorun isterseniz.  Ben de küçük Emrah gibi masum surat bir hal alıp kaşlarımı ev çatısı gibi yapıp anlatayım sebebini. 

Şimdi, evvel zaman içinde ben küçük tatlı bir kızdım. Annem hem çalışıp hem 3 bebeğe bakmak zorunda kalınca  anneme yardım olsun diye belli bir zaman bakımımı anneannemler üstlenmişler. 
Öyle güzel bakmışlar ki ben bir daha annemin evine dönmek istememişim. Dedemin ısrarıyla da annemler beni resmen hediye etmiş dedemlere :)))
Dede, nine, teyzeler, dayılar eve gelen 2 yaşlı tatlı kızın her istediğini yapmışlar. Elbiseler, oyuncaklar, çikolatalar, pastalar, börekler, çörekler, gezmeler ne istemişsem  hepsi gelmiş önüme.. 
Elimi sıcak sudan soğuk suya sokturmamışlar. Mutfağı, anneannemin, teyzelerimin ne yaptığını merak etmişim  de" Sen otur biz getiririz, sen uğraşma biz yaparız" denilmiş merakımı merakta bırakmışlar. Zamanla kendimi de öyle bir inandırmışım  ki anneannemin, teyzemlerin yaptığı kadar güzel yemek yapamam diye.
Evlendiğim güne kadar belki bir iki kere yemek yapmışımdır onun da ne olduğunu hatırlamıyorum bile.. 
Evlenince iş başa düşmüştü ama türkçe düşmüştü :))) Merakta kalan merakım gün yüzüne çıktığı için, nasılsa ben bizimkiler gibi bizim yemekleri yapamam dediğim için ve tabi ki eşim de türk olduğu için mutfağın dilini türkçe öğrenmeye başlamıştım.. 
Öğrendikçe hoşuma gitmeye başladı farkı bir mutfak. Annemler görünce hayret ettiler. Ben yemek yapmak, üstelik farklı bir mutfağın tariflerini. 

" Ben anlayamıyorum, hastanede türk bir ailenin çocuğuyla mı karıştın diycem ama senin doğduğun sene Türkiye ile Azerbaycan arasındaki sınır kapıları açık degildi ki " diye kendini inandırmaya çalışan bir anneye yıllar sonra bir gurbet elden telefon açıp "Anne ben bizim mutfağın lezzeti olan baklavayı, şekerburayı, şorgogalı da yapıyorum" dediğimde emin misin diye gülmüştü annem:))



 Degil annem ablam, kardeşlerim, teyzemler kimse inanmıyordu bu gerçeğe. Emin misin,  yapabiliyor musun gerçekten bizim yemekleri diye kaç kere soruyorlardı, bana inanmayıp dönüp eşime de soruyorlardı. 
İnanmamakta haklılar aslında, çünkü ben bile kendime inanamıyordum.

 Mutfağa girip Azerbaycan mutfağından bir yemek yapacak olsam o kadar heyecanlanıyorum ki, elim ayağıma dolanıyor, sonucu heyecanla bekliyorum.. İşte bu heyecan yüzünden bir türlü denemeye kalkışmıyorum.. Desinler bana yap 100 tane içli köfte Allah derim koşarım mutfağa, ama kalkıp şekerbura hamurunu yoğurmaya korkarım:)) . Bu korku sonucu 8 yıllık blogda sadece bir kaç tane Azerbaycan mutfağına ait tarif var işte.. Ve o tariflerin de en kolayını yapmaya çalışıyorum. 

Bu gün de o tariflerden birini ekliyorum, Şorgogal poğaçası. Azerbaycan mutfağının bana göre en lezzetli çöreği, poğaçası olan Şorgogal günlük, haftalık, misafir geldiğinde hemen kolayca yapılan bir tarif degil. Daha çok bayram sofralarında, nişan ve cenaze sofralarında ikram edilen bir poğaça.

Mesela ben bildim bileli bizim evde daha çok Nevruz bayramı gelmeden 1 hafta önce yapılırdı, ne de bereketli olurdu bir hafta Nevruzdan önce, bir hafta da Nevruzdan sonra yenilirdi:)).. Bazen de evde birisinin canı çok çekerse yapılırdı Şorgogal. Biraz zahmetli bir tarif ne yalan söyleyeyim ondan olsa gerek. 

Eşim, çocuklar bu lezzeti çok sevdikleri için  sürekli yapmak istiyordum ve bu yüzden zahmetli bir tarifi kolaylaştırma yolları arıyordum ki daha önce tarifini eklediğim Kolay Kol böreği tarifine sorgogal tarifinin iç malzemesini ilave ederek denedim ve ortaya harika bir lezzet çıktı. O günden beri her kafama estiğinde, her canımızın istediğinde mutfağa girip yapıyorum, hatta isim bile buldum Kolay Şorgogal:))
 Bulduğum bu kolaylığı sizinle de paylaşmak istiyorum . Buyurun tarife. 




Malzemeler;

  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 yemek kaşığı kuru maya
  • 1,5 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 2 yumurta
  • yaklaşık 4- 5 su bardağı un (az gelirse eklenir)
İç malzemesi:
  • 150 gr tereyağı
  • Bir tatlı kaşığı tuz, 
  • yarım tatlı kaşığı karabiber, 
  • 1,5 yemek kaşığı öğütülmüş rezene tohumu,
  • 1 tatlı kaşığı zerdeçal 
  • 2,5 su bardagı un . 

Öncelikle iç malzemesini hazırlayalım. 
  • 100 gr tereyağını eritiyoruz.
  • İçine tuz, karabiber, rezene tohumunu, zerdeçalı ekleyip kavuruyoruz. Sonra 2,5 su bardağı unu ilave edip helva kavurur gibi sürekli karıştırarak en az 10 dakika kavuruyoruz. 
  • Sonra ocaktan alıp karıştırmaya devam ediyoruz. Biraz soğuduktan sonra elimizle ovalıyoruz. Bazen hafif iri taneler oluşuyor bazen de oluşmuyor sorun degil her ikisi makbuldur. 
  • İç malzeme hazırdır. 
Hamuru yoğuralım. 
  • 1 su bardağı ılık suya 1 yemek kaşığı kuru maya, 1 tatlı kaşığı şeker eklenir karıştırılır kabarması beklenir. 
  • Kabaran mayaya 1 su bardağı ılık su, 1,5 tatlı kaşığı tuz, 2 yumurta ilave edilir karıştırılır.
  • Azar azar un ilave edilir ele yapışmayan hamur yoğurulur, mayalanması için ;0 dakika beklenir.
  • Kabaran hamur 9 bezeye bölünür 3-er 3-er yağlayıp katlamak için.
  • Bezelerin bir tanesini alıp un serpilmiş tezgahın üzerinde yemek tabağından biraz büyük yufka açılır. Yufkayı açarken çok fazla ince olması için uğraşmayın, sonradan elle her tarafa  çekilerek de genişletilebilir bir hamur. 
  •  150 gr tereyağı eritilir, açılan yufkanın üzerine 2-3 yemek kaşığı gezdirilir elle yufkanın her tarafına sürülür. İç malzemeden biraz serpilir.  Sonra 2. beze açılır, yağ sürülüp iç malzeme eklenmiş 1.yufkanın üzerine koyulur yine aynı şekilde birinci yufkaya uygulanan şekilde yag sürüp iç malzeme serpilir. 3. yufkayı da açıp önceki iki yufkanın üzerine koyulur, tereyağı sürülür, elle bastırarak yufkalar biraz daha genişletilir. Biraz iç malzeme serpilir. 
  • Sonra rulo şeklinde sarılır.  Bastırarak rulo biraz daha uzatılır. 
  • 4 parmak genişliğinde kesilir. ( fotograflarda oldugu gibi)

  • Kesilmiş her bir parça alınır dikey çevrilir ( fotografta olduğu gibi) elle üzerinden bastırılır, yağlanmış tepsiye dizilir.

  • Geri kalan tüm bezelere de aynı işlem uygulanır.  Tepside 10 dakika mayalanması beklenir.
  •  Yumurta sarısı sürülür, çörek otu serpilir (sade de olabilir) 
  • 200 C (380 F) de önceden ısıtılmış fırında  uzeri kızarıncaya kadar pişirilir. 
  • Fırından çıkarılır sıcak sıcak afiyetle yenilir.  
  • Afiyet olsun!







4 yorum:

  1. ellerine sağlık, çok güzel görünüyor.anneme tarifi vermeliyim ;)
    sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. Türk mutfagi sahanedir, ben de yurtdisinda yasadigim halde hep kendi mutfagimizdan yemekler yapiyorum cogunlukla. Ama Azerbaycan mutfagi da sakli bir hazine olmali. Ellerine saglik. Nefis görünüyor.

    YanıtlaSil
  3. canım ellerine sağlık bu lezzeti biliyorum ben. harika ama yapımı biraz zor demişlerdi.

    bu tarifi mutlaka deneyeceğim.

    YanıtlaSil

Teşekkürler yorum yazdığınız için .. Beni çook mutlu ettiniz. :)

✿Mutfak Dili ✿ © Ocak-2015. Destek-Blogger

Blog design-Tasarım-GÜL TASARİM