30 Haziran 2011

BİSKÜVİ HELVASI ve ÇİLEKLİ PASTA




 Her kese Merhaba!
Bu aralar nedense hep eski tarifler geliyor aklıma. Yıllar önce özenerek, bazen tutturup, bazen de yaktığım tarifler..
Hatırlıyorum kocaman defterim vardı. İlk sayfaları düzenli yazılmış tariflerle dolu sonrası acele yazılmış. 
Daha sonra sadece resimleri çizilmiş tariflerin , sonraki sayfalarda garip garip çizikler. Belli ki anne tarif denerken onu rahat bırakmayan küçük bücürlerin eline sus payı olarak verilmiş, onlarda her sayfasına kalemle bizim okuyamadığımız, ama onların iç dünyasını yansıtan bir çok resimler çizmişler.

Buraya gelirken o çok sevdiğim tarif defterimin üstünde bir kavga vardı ki hatırladıkça gülesim geliyor...
Çok sevdiğim arkadaşlar, yok bana ver, yok bana ver diye ısrar etmişlerdi. Aslına bakılırsa kimse kimsenin tarif defterini okuyamaz. Çünkü kendi kafana göre acele not edilmiş tariften kim ne anlar ki..
Gel gör ki istemişti arkadaşlar bende kimseyi kırmadan,. bir birinizin arasında sürekli paylaşarak kullanın defteri diye tavsiyede bulunmuştu- İnşallah uyguluyorlardır....

Sonuç olarak bu günkü tarif de o yıllardan, yani tam 11 sene önceki tarif. Belki de her hangi bir blogda bulunur bu tarif, ismi deyişmiştir. Benim defterimde ismi Bisküvi helvasıydı...

Helva ve pasta  neden ikisi bir günde. Püf nokta ve sır da burada zaten. Helva için krema kullanıyorum. Kremayı kendim pişiriyorum. Helvaya sadece 2 yemek kaşığı krema gerek. Tabi bu iki kaşık kremayı hangi ayarda süt, un ve şekerle yapmam lazım?
Yapılır, neden yapılmasın:  1 bardak süt, 1 yemek kaşığı un, 1,5 yemek kaşığı şeker, vanilya ekler sürekli karıştırarak ocakta pişirebilirsiniz. Ama benim elim aza gitmez. 
İllaki bol olacak. Eh.. bol olunca  yanına pasta da yapsam dedim.
Pastaya yapacağım kremadan 2 yemek kaşığı da helva için kullanmış olurum. 
 Dediğim gibi helva için ayrı krema da yapabilirsiniz. Bunu tarifte yazacağım. 
 Ama bir taşla iki kuşta fena olmaz.
Şimdi ilk olarak Helvanın tarifini yazayım, sonra sıra Pastada. 





Bisküvi Helvası
 Malzemeler:
1 paket pötibör bisküvi ( azerbaycan dilinde buna taxta pecenya denilir şirin olanından kullanabilirler) 
5 adet kuru incir
5 adet kuru kayısı
1/2 çay bardağı kuru üzüm
1/2 su bardağı ceviz iri çekilmiş
1/2 su bardağı fındık iri çekilmiş
2 yemek kaşığı krema

Krema için gereken malzemeler:

1 su bardağı süt
yarım yemek kaşığı un ( kaşıklar dolu olmasın silme,)
yarım yemek kaşığı mısır nişastası
1.5 yemek kaşığı şeker
1 paket vanilya
1 yemek kaşığı tereyağı

Hazırlanması:

Önce krema malzemelerinin tereyağı hariç hepsini  karıştırıyoruz.
Ocakta koyu hale  gelinceye kadar pişiriyoruz. Koyulaşmaya yakın tereyağını ilave ediyoruz. .
Ocaktan alıp 2-3 dakika karıştırıyoruz ve soğuması için bir kenara bırakıyoruz.

Bisküvileri elimizle un haline gelinceye kadar iyice eziyoruz, Kayısı ve inciri küçük küçük doğruyoruz. Geri kalan malzemeleri ekliyoruz. Soğumuş kremayı ekliyoruz. Hamur gibi yoğuruyoruz.

İster küçük küçük kalıplara, ister helva kutusuna yerleştiriyoruz ve ya sadece alüminyum folyoya sarıyoruz. Helva kutusuna ve kalıplara yerleştirmek istiyorsanız, önce kalıplara alüminyum folyoyu kenarlara taşacak şekilde seriyoruz, sonra hazır olan hamurdan alıp kutunun ve kalıbın her tarafına elimizle bastırarak yerleştiriyoruz.
Kutunu ve ya kalıbın kenarlarına taşan fazla bölümü de helvanın üzerine kapatıyoruz. Kutunun kapağı varsa kapatıyoruz, yoksa öylece buzluk bölümde 6-7 saat bekletiyoruz. 



 Sonra buzdolabının alt kısmına koyuyoruz.  Orada da 1 saat bekledikten sonra helvayı küçük kareler şeklinde keserek servis edebilirsiniz. 
Bu helva 1 hafta buzdolabında hiç bozulmadan durur. Kestikten sonra geri kalan kısmı sakın yeniden buzdolabına koymayı unutmayın. 
 Sadece alüminyuma sarmak isterseniz helvayı  düz zemine koyduğumuz folyonun üzerine düzleştiriyoruz ve kare şekilde sarıyoruz.  Resimlerde ayrıntıyı görebilirsiniz.

Afiyet olsun.!


Çilekli pasta 




Bu pastanın kek tarifini  daha önce bir kaç kere yazdım. Elmalı Kek, Muzlu Pasta tarifinde bu malzeme var. Farklı olan biraz malzeme değişikliği, Çilek ve kakao.
Şöyle ki..


 Malzemeler:

Beyaz bölüm için
3 yumurta
6 yemek kaşığı  şeker
150 gr margarin ve ya tereyağı
3 yemek kaşığı süt
1,5 yemek kaşığı limon suyu
7,5 yemek kaşığı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya


Kakaolu bölüm için;

3 yumurta
6 yemek kaşığı  şeker
150 gr margarin ve ya tereyağı
3 yemek kaşığı süt
1,5 yemek kaşığı limon suyu
  6,5yemek kaşığı un ( kaşık tepeleme dolu olacak BURADA)
2 yemek kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya


Kreması için; 

3 su bardağı süt
3 yemek kaşığı şeker
2 yemek kaşığı un
50 gr tereyağı
1,5 yemek kaşığı mısır nişastası
Süslemek için: 
Çilek 
biraz çekilmiş ceviz
Keki ıslatmak için bir az süt ve ya her hangi bir meyve suyu.
Hazırlanması: 

Önce krema malzemelerinden tere yağı hariç hepsini karıştırıyoruz, ocakta göz göz olana kadar, sürekli karıştırıyoruz. Hazır olana yakın tereyağını da ekliyoruz ve  karıştırıyoruz. Ocaktan alıyoruz ve 2-3 dakika sürekli karıştırıyoruz.

Bir kenara soğuması için bırakıyoruz.

Kek kısmı için oda sıcaklığında yumuşamış olan margarin ve  ya tereyağını şekerle birlikte  mikser yardımıyla iyice  çırpıyoruz. Sonra yumurtaları teker teker kırıyoruz ve yeniden çırpıyoruz. Süt, limon suyu, vanilyayı ekliyoruz. Karıştırıyoruz ve karışıma unu ve kabartma tozunu da ekleyerek yeniden bir daha çırpıyoruz. Margarin ve ya tereyağıyla yağlanmış kek kabına karışımı döküyoruz. Karışım koyu krema kıvamında olduğu için kalıbın her tarafına eşit şekilde yaymak lazım. Kaşık yardımıyla karışımı  eşit yayıyoruz.




 Fırına koyuyoruz ve 350 F ( 250 derecede) hafif kızarana kadar-kibrit çubuğuyla kontrol edin  kek hamur gibi değilse pişmiş demektir . Fırından çıkarabilirsiniz. Çıkardıktan sonra kendi kabında soğumasını bekleyin. Soğuyan keki kalıptan çıkarın, 2 hisseye ayırın. 
Kekin ortasında yüksek olan yerleri hafif ovalayarak çıkarın ve kekin yanlarından  sert kısımları  da bıçakla kesin. Bu ovalayarak aldığımız ve kenarlarından çıkardığımız kısımları elimizle ufalıyoruz. Bunu kekin üst ve yan kısımlarını süslemek için kullanacağız.

 Kakaolu kısmı da aynı bu şekilde pişiriyoruz.
  Alt kısma koymak istediğimiz kısmı koyuyoruz, soğumuş olan kremadan bolca sürüyoruz. Sonra kekin diğer parçasını koyuyoruz,  sütü ve ya meyve suyunu çok olmayacak şekilde kaşık  yardımıyla kekin önce kenar kısımlarına sonra bir az da orta kısımlarına gezdiriyoruz. Keki bir az ıslatmış oluyoruz. Sonra kremadan bolca sürüyoruz.
Ceviz serpiyoruz.

Bu işlemi diğerleri için de uyguluyoruz. 
Kekin en üst kısmını da süt ve ya meyve suyuyla ıslatıyoruz, krema sürüyoruz. Sonra çilekle istediğimiz şekilde süslüyoruz.
Üzerine ceviz serpiyoruz.
Kekin kenarlarını daha önce orta kısımlardan çıkarıp ovaladığımız karışımla süslüyoruz.
(bunu başka zaman yaptım, sadece resim için yayınladım)

Not: Çilekten kekin aralarına da koyabilirsiniz. Söyle ki eğer pastayı doğum günü ve ya özel günü için yapıyorsunuz ve o gün bitecek diye düşünüyorsanız bu iyi fikir. Ama yok sadece gelecek olan bir iki misafire yapıyorsanız ve pasta o gün bitmeyecekse, gerisini yarın yiyecekseniz, arasına çilek koymak iyi fikir değil. Çünkü çilek çok kalırsa sulandırır pastayı. Bu da iyi olmuyor. 

Afiyet olsun.!




27 Haziran 2011

MİRAC KANDİLİMİZ MÜBAREK OLSUN!




Receb ayının 27. Gecesi Mi’raç Kandili… Mi’raç, Sevgili Peygamberimizin en büyük mucizelerinden biridir. Bu gece Resûlüllah Mescidi Haram’dan Mescidi Aksâya, yani Mekke’den Kudüs’e, oradan da daha yüce âlemlere götürülmüştür. Bu sır ve hikmet dolu yolculuğu Cenâbı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirmektedir.

“Kendisine (kudretimizin alâmeti) âyetlerimizden bazılarını göstermek için, bir gece kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O her şeyi işitir ve görür”


" Rabbim sen bagışlayıcın sen bizi bağışla. Sen affedicisin, sen bizi affet.
 Rabbim bizi hayırla vesile olanlardan, hayırla yaşayanlardan, hayırla konuşanlardan eyle. Rabbim ayıpları araştıran değil, ayıpları örtenlerden eyle, Güneş gibi yer yeri aydınlatanlardan eyle. Dili bir sözü bir, davranışı bir olanlardan eyle. Şerden, fitneden günahdan uzak eyle . Bu günahkar kullarını  affeden sen, bağışlayan  yanlız sensin!
Ne olru affet! 
Amin !
Amin! 
Amin!
           Gecemiz mübarek olsun, ibadetlerimiz, dualarımız kabul bulsun! 

26 Haziran 2011

MAYONEZLİ PATATES SALATASI


Bu  salatada malzeme ölcüsü serbesti çünkü gelen misafirin sayısına göre, evdeki kişi sayısına göre malzemeyi hem artırıp,  hem azaltabilirsiniz. Şimdilik malzemelerin hepsinden sadece 2 adet kullandım.  Kendimiz için yaptım, yani 4 kişilik. Mayonezi sevmeyen, yemek seçicisi kızım yemeyince 3 kişiye bu ölcü yetti. Tabi siz daha çok yapabilirsiniz 4 kişi için. 

Malzemeler:
2  adet patates 
 2 adet havuç
 2 adet salatalık turşusu
 1 avuç  kadar karalahana
 4-5 demet maydanoz
1,5 yemek kaşığı mayonez 
1 yemek kaşığı yoğurt ( yoğurdun koyu tarafından)
 birazcık tuz
karabiber
 

Hazırlanması: 
 
Patatesler haşlanır, soğuması için beklenir. Soğumuş patateslerin kabukları soyulur, küp küp doğranır. Salatalık turşusu  da küp küp doğranır. Havuçlar rendelenir, maydanozlar ve karalahana ince ince kıyılır. Mayonez, yoğurt, tuz, karabiber eklenip karıştırılır.  Çok mayonezli olmasını isterseniz  ilave edebilirsiniz. Buzdolabında 2 saat beklettikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz.

 Afiyet Olsun!

.

25 Haziran 2011

PATATESLİ PİZZA



 Hamur için malzemeler;
  • 1 yemek kaşığı kuru maya
  • yarım su bardağı ılık su
  • 3-4 yemek kaşığı süt
  • 1/2 su bardağı sıvı yağ
  • 2 tatlı kaşığı şeker
  • 1 çay kaşığı tuz
  • Aldigi kadar un ( hafif ele yapışan hamur olcak)


Üzerine: 
  • 2 adet domates
  • 4 yemek kaşığı ketçap
  • 2 adet yeşil biber( tombul biberse 1 adet, sivri biberse 2 adet)
  • 100 gr kaşar peynir


Patates püresi için:
  • 3 adet patates
  • 1 adet orta boy soğan
  • 3 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 yemek kaşığı domates salçası
  •  Kuru nane, dereotu, maydanoz
  • ( kurutulmuş yoksa hepsinden 3-4 dal ince ince kıyıyoruz)





Hazırlanması; 
  • Patatesleri haşlıyoruz, kabuklarını soyup, çatalla eziyoruz.
  • Bir adet orta boy soğanı yağda kavuruyoruz. Salça ilave ediyoruz, salça yağa iyice karıştıktan sonra patatesleri. nane, dereotu, maydanozu  ilave ediyoruz. Yaklaşık 10 dakika sürekli çevirerek pişiriyoruz.
  • Ocaktan alıp bir kenarda soğumasını bekliyoruz ve o arada hamuru yapıyoruz.
  • Yarım su bardağı suya 2 yemek kaşığı mayayı ve 2 tatlı kaşığı şekeri ilave ediyoruz.Hamuru yapacağımız derin kabın içine koyuyoruz ki maya kabarıp taşarken de oraya dökülsün.
  • Kabaran mayanın üzerine süt, sıvı yag, tuz ilave ediyoruz.
  • Daha sonra unu yavaş yavaş ekleyerek ele yapışan hamur hazırlıyoruz.
  • Hamurun çok cıvık olduğunu düşünüyorsanız bir az daha un ilave edebilirsiniz. Yaklaşık 3 yemek kaşığı kadar. Çünkü her evde kullanılan su bardağı ölçüsü aynı değil.
  • Hamuru yaptığımız kabın üzere poşet geçiriyoruz. 30-40 dakika bekliyoruz kabarması için.
  • Pizza yapacağımız büyük boy tepsiyi yağlıyoruz. Elimize de yağ sürerek kabaran hamuru tepsiye yayıyoruz. Elimizle her tarafını eşit şekilde düzeltiyoruz.
  • Her tarafına hafif  ketçap sürüyoruz.  Hazırladığımız patates karışımını, küp küp kesilmiş  domatesleri, biberleri de ekliyoruz.
  • Fırında hamuru altı hafif kızarana kadar pişiriyoruz. Yaklaşık 40-45 dakikaya kadar.
  • Hazır olan pizzayı çıkarıyoruz ve fırının ayarını düşürüyoruz. Üzerine rendelenmiş kaşar peynirini de ekliyoruz ve tekrar fırına veriyoruz. 6  dakika sonra çıkarıyoruz.
  • Hazır olan pizzayı 10 dakika sonra kesebiliriz.


Afiyet olsun.!

12 Haziran 2011

ÇEKİRDEKLİ AÇMA



 Soru: Çekirdeği  kim sevmez acaba?
  Cevap; Küçükten büyüğe her kes.
Soru; Peki Çekirdekli açmayı kim sever?
Cevap; Tarifi yayınlarız sonrada statiklerden bakarız kaç kişi sevmiş diye:))

Bundan tam bir yıl bir ay önce yaparken güzel olmuştu. 
Daha dün gibiydi sanki bu tarih 9/5/2010. 

Komşuda pişer bize  de düşer denir ya..
O gün  bizim türk komşulara da düşmüştü bu açmadan bir tabak. 
Espride hemen gelmişti arkasından.
Telefonla arayarak "çekirdekleri tek tek siz mi ayıkladınız?" diye merakla sormuşlardı meraklılar;))
 Bende, tabi biz yaptık, hem de 10 dakika içinde 200 gr:))
Şaka tabi ki...
Çekirdekleri markette öyle pakette hazır bulunca ne yapabilirim diye düşünmüştüm. Aklıma ilk gelen açma, sonrada Azerbaycanın en güzel helvası çekirdek helvası olmuştu.
Açmayı yaptım ama çekirdek helvasına söz veremem. Sadece benzeyebilir aynısı çok zor yapamam.
 Açma tarifi her keste aynıdır. 
Bende kuralı bozmadım ve her kesin yaptığı gibi yaptım.



Malzemeler;

 2 yemek kaşığı kuru maya
1 su bardağı ılık süt
1 cay bardağı sıvı yağ
2 yemek kaşığı yoğurt
1 su bardagı su
2 cay kaşığı tuz
2 tatlı kaşığı şeker
4-5 su bardağı un ( daha da gerekebilir)
1 yumurta sarısı ( üzerine)

İçine; 

Ayçiçeği çekirdeğinin çekirdeği. Yani içini.


Hazırlanması;

Bir su bardağı ılık, hatta ılıktan daha çok sıcağa yakın suya 2 yemek kaşığı kuru mayayı ekliyoruz. Üzerine de 2 şeker kaşığı şekeri ilave edip karıştırıyoruz. 
Not; sakın mayanın üzerine suyu eklemeyin. Suyun üzerine mayayı ekleyin. İyi kabarmıyor, çok denedim.
Bardağı hamuru yapacağımız kabın içerisine koyuyoruz. Maya kabarıp taşarken de kullanacağımız kaba dökülsün . 
Üzerine kapak örtüyoruz ve ya karanlık yere koyuyoruz. Bu işlem mayanın çabuk  ve daha iyi kabarması için en kısa yol. 
Kabaran mayaya ilk önce sütü sonra yoğurt, sıvı yağı, tuzu ilave ediyoruz. Bunları iyice karıştırıyoruz. 
Unu azar azar ekleyerek ele hafif yapışan (çok değil)  yumuşak hamur yoğuruyoruz. Bir saat kabarmasını bekliyoruz. İyice kabarması için kabın üzerine poşet geçiriyoruz.
 Elimizi yağlıyoruz, hazır olan hamurdan  küçük parçalar alıyoruz. Hamuru açacağımız yeri de yağlıyoruz yapışmasın diye.
Elimizle daire şeklinde açıyoruz. 



İçine çekirdekten bir az serpiyoruz ve rulo yapıyoruz.
Ruloyu da kendi etrafında yılanın kıvrılıp yattığı pozisyona benzer bir şekil veriyoruz. ( Benzetmem garip gelebilir. Aklıma sadece böyle anlatabileceğim geldi. Kusura bakmayın)
Çekirdekleri önceden bir az kavuraraktan kullanabilirsiniz.
Yağlanmış tepsiye diziyoruz. Üzerine yumurta sarısı sürüp, çekirdeklerden bir az serpiyoruz. 250 C fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz. ( fırın ayarı F olan arkadaşlar 350 F kullanabilirler)
Afiyet olsun!


11 Haziran 2011

Tarçınlı Kek



 Evet yine 10 sene geri gittim, hafızamı karıştırdım ve o zamanlar sürekli takip ettiğim Kanal D`nin  yemek programından aldığım bu tarifi yapmak istedim.
Maalesef programın ismini ve beğeniyle izlediğim, çokta ünlü olmayan ama harika ve pratik yemekler yapan hanımefendinin ismini de hatırlamıyorum ne yazık ki...
Sadece hafızamda kalan, beğendiğim ve yaparken  pişirmeden krema gibi yenilecek kıvamda olan bu tarifi çok seviyorum ve pandispanya gibi yaş pastalarda da kullanıyorum. Çünkü Pandispanya hamurunu yapmayı  sevmiyorum maalesef. 
Kıvamını tutturmak çok zor geliyor.
Fırını açmamak gerekir, ama ben hep açıyorum.
Yumurtalar önceden çıkarılmalı buzdolabından, ama ben unutuyorum.
Unu ekledikten sonra tahta kaşıkla karıştırmak gerek, ama ben mikseri son hız çalıştırıyorum ve sair.... ve sair.... uyamadığım bir sürü kural...
  Ne yazık ki, canım yapmak istemediği tarifi  listeden siler ve bir daha ne zamansa, canım isterse diyerekten  rafa kaldırırım. 
 Derler ya tam o sırada şunlar şunlar .......  tuttu elimden...
 Benimde de elimden bu tarif tuttu  ve her zaman pandispanya olarak kullandım  pastalarda.


NOT;
Yalnız şunu belirtmek istiyorum; Malzeme listesindeki ölcüler her eve uymaz. Her evin kullandığı yemek kaşığı, su bardağı, şeker ve yumurta farklıdır. Yumurtanın, şekerin ne alakası var demeyin. Mesela bazen yumurta alırım bakarım geçen defa aldığım yumurtadan biraz daha büyük. Bazı şeker taneleri  bazen iri, bazen neredeyse pudra şekerine benzer haldedir. Un dahi değişiyor aldığın markaya göre. Kek kalıpları, tavalar her evde farklı ölcüdedir. Ben bunu kullandım sizde bunu kullanın diyemem. Belki tarifi yapmak isteyen kişinin evinde benim verdiğim ölcüde kalıp, tava, borcam yok. Ne yapacak, tarifi yapmak isteyen gidipte dükkandan yeni kalıp mı alacak? 
Hayır tarifi alacak, yapacak. Ne de eksiklik olduğunu, malzemede ne gibi değişiklik yapması gerektiğini, evindeki kalıplara göre uygulamasını bilecek. 
 Çok ünlü aşçıların tariflerini bile söyledikleri ölcülere göre yaptım, sadece bir ikisi hariç geri kalanları berbat oldu. Bu o demek değil bizim marifetimiz yok. Her bir hanım marifetlidir ve her yemeyi en güzel şekilde yapar. Sadece malzemeler her eve uymaz. O yüzden yaparken aynı sonucu alamazsanız sakın üzülmeyin ve site sahibine kızmayın. Bir daha deneyin, üstesinden geleceksiniz emin olun. Mutfak Dili kolay değil. Çok çalışırsan öğreneceksiniz. Kolay gelsin.



Malzemeler;
  • 125 gram tereyağı ( oda sıcaklıgında)
  • 6 yemek kaşığı şeker
  • 3 yemek kaşığı süt
  • 3 yumurta 
  • yarım limonun suyu( yaklaşık 2-3 yemek kaşığı)
  • biraz da limon kabuğu rendesi
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 8-10 yemek kaşığı un

Üzerine;
  • 2 orta boy elma
  • 1yemek kaşığı şeker
  • yarım çay kaşığı tarçın
  • badem kırıkları, hindistan cevizi ve ya iri çekilmiş ceviz
Hazırlanması;

İlk önce yumuşamış yağı ve şekeri mikserle çırpıyoruz. Sonra yumurtaları teker teker ekleyerek çırpıyoruz. Sütü limon suyunu ekliyoruz. Hepsini birlikte çırpıyoruz. Sütün çürümüş haline benzeyen bir karışım oluşacak. Unu, kabartma tozunu da ilave ederek yeniden çırpıyoruz. Unun az olduğunu düşünüyorsanız biraz daha ilave edin.
Hamur aynı kremaya benzeyecek. Kalıbı da  tereyağıyla yağlıyoruz. Hamuru evimizde her zaman kullandığımız orta boy bolcama boşaltıyoruz.

Aşağıdaki  resimde unun kaşık ölcüsünü, cürümüş süte benzer ve kremaya benzer halini çektim.


1. versiyon:
  • Elmaların çekirdeklerini alıyoruz ve  kabuklu olarak ince dilimlere kesiyoruz.Dilimleri sırayla kekin her tarafına yerleştiriyoruz. Badem kırıkları veya iri çekilmiş cevizleri,  toz şekeri, tarcını serpiyoruz. Önceden ısınmış 180C derece fırında ( 350 F)  40 dakika pişiriyoruz.


2. versiyon:
  • Elmaları kabuklu olarak  küp küp doğruyoruz. ( kabuklu sevmiyorsanız soyabilirsiniz. ben bazen soyarak bazen soymadan yapıyorum.)
  • Üzerine şekeri, tarcını ekliyoruz ve ayrı bir kapta önce elimizle karıştırıyoruz. Sonra karışımı kekin üzerine ekliyoruz. Badem kırıkları veya iri çekilmiş cevizi serpiyoruz. Üzerine de hindistan cevizi serpiyoruz. Önceden ısınmış 180C derece fırında ( 350 F)  40 dakika pişiriyoruz.
  •   Resimler ayrı ayrı zamanda cevizli, bademli ve hindistan cevizi eklenmiş haliyle çekilmiştir.
  Afiyet olsun !


6 Haziran 2011

Çilek Reçeli


Küçük dağ çileği olunca ne doğramak gerekir, ne de fazla sulanmasını beklemek. Yapraklarının ayıkla, şekeri ekle sadece 3-4 saat bekle kaynat,olsun sana mis kokulu reçel.
Maalesef zaman o zaman değil. Her zaman bulamıyorsun o güzelim dag çileğini. Alıyorsun yaban elin kocaman market çileğini, küçük küçük doğruyorsun, şekerliyorsun, bir geçe bekletiyorsun sulansın diye, sabah kalkıp pişiriyorsun ve kendi özel sitende gururla sunuyorsun Çilek reçeli diye.

Ne yapalım bizim gibi gurbet elin market çileğini yiyen az değil her halde.
Pahalı fiyattan alıp  yerken acaba reçeli de olur mu diye düşünenler olursa, hiç kaçırmasın beklesin, bir kaç gün sonra ucuzlayacak nasıl olsa, sonra alısın benim gibi reçelini yapsın. Tarifini ister yayınlasın ister yayınlamasın.
Ben yayınlıyayım:))

 Malzemeler;

1 kilo çilek
1kilo şeker
1 çimdik limon tuzu ve ya 1 yemek kaşığı limon suyu.

Hazırlanması;

Çilekler küçükse doğramaya gerek yok olduğu gibi kalsın üzerine şekeri ilave ediyoruz. Reçeli yapmaya  akşam  başladıysak sabaha kadar sulanmasını bekliyoruz. Sabah başladıysak akşama kadar bekliyoruz.
Bu işlem su ilave etmeden reçelin kendi suyunda pişmesi içindir. Çünkü her meyve kesinlikle bol miktarda  su içerir ve bu su şekerle de sulanınca reçelin tadı kendi doğallığında kalıyor.
Sulanmış yani iyice şekerlenmiş çilekleri önce yüksek ateşte, 7 dakika sonra kısık ateşte ara sıra karıştırarak ve üzerine çıkan köpükleri alarak, kaynatıyoruz.


Reçelden azcık kaşıkla alıp koyulaşıp, koyulaşmadığını sürekli  kontrol ediyoruz. 25 dakika sonra kontrol ettiğiniz zaman fark edeceksiniz reçelin suyu kaşıktan bir az daha koyu halde süzülüyor. Eğer öğleyse reçel hazır demektir.
Bir cimdik limon tuzunu ve ya 1 yemek kaşığı limon tuzunu  ilave ederek 2 dakika daha kaynatıp ocaktan alıyoruz. Limon tuzu ve ya limon suyu recelin ileriki zamanda çabuk bozulmaması için önemli.

Çilekler çok büyükse küçük küçük doğruyoruz, şeker ilave ederek yukarıdaki işlemin aynısını uyguluyoruz.

Afiyet olsun!

4 Haziran 2011

KAT-KAT SALATASI ve ya ŞUBA SALATASI



Aslında Kat -kat yerine kürk salatası diye yazsam da olurdu. Salatanın ikinci adı rus dilinde yani Şuba demek türkçede kürk, kaban anlamına geliyor. Kat kat yiyecekler dizildiği için kürke benzetilmiş.
Şeker pancarıyla bir çok salata yapılıyor rus mutfağında bunlardan ikinci bir tanesi  de bu salatadır. Birinci salata BURADA.
Tadı çok güzel ve doyurucu salata.
 Bu salata gerçekte xama denilen bir tür krem çeşidiyle yapılıyor. Bunu ben kuş sütünün bile bulunduğu Amerika da bulamadıysam, Türkiyeli arkadaşlarında Türkiye de bulabileceğini sanmıyorum ama Azerbaycanlı arkadaşlar bunu çok kolaylıkla bulabilirler.
Bunun için mayonez ve sade krem kullanabilirsiniz veya mayoneze market yoğurdu ekleyebilirsiniz . Ev yoğurdu sulu olduğu için saltayı çabuk sulandıracak. Kullanmasanız daha iyi olur.
Evet kısacası tarif şöyle;


Malzemeler:
3 adet orta boy patates
2 adet havuç
2 yumurta
2 adet orta boy salatalık turşusu
3 adet orta boy pancar
1 su bardağı  iri çekilmiş ceviz
4 yemek kaşığı mayonez
3 yemek kaşığı sade krema ve ya market yoğurdu
tuz, karabiber, maydanoz (süslemek için)
  

Hazırlanması;
  1.Patates, yumurta ve pancarı aynı tencerede haşlayın. Sadece yumurtayı 10 dakika sonra alın tencereden. Çünkü yumurta çabuk pişiyor. Bir azdan patatesleri de kontrol edin yumuşamışsa onları da alın. Ama pancar bir az sert olduğu için bir az daha haşlanmaya ihtiyacı olabilir. Havuçlar da ayrı bir tencerede haşlayın. Çünkü o daha çabuk haşlanıyor.

Haşlanan tüm malzemelerin kabuklarını soyup rendeliyoruz. Mayonez ve kremayı ve ya yoğurdu birlikte karıştırıyoruz ve başlıyoruz salatayı yapmaya


1. Patatesi rendeledikten sonra tuz ve karabiber ekleyip elinizle ve ya kaşıkla yoğurur gibi yapıyoruz tuzu ve karabiberi karışsın diye. Sonra tüm patatesi salatanın alt kısmına yayıyoruz. Geriye patates saklamayın çünkü patates sadece alt kısım için gerekli. Salatayı almak kolay olsun diye. Eğer üst katlarda kullansak arasındaki malzemelere ağırlık yapar hem salata çökük gibi gözükür hem de salata istediğimiz gibi olmaz.



2. Patatesin üzerine mayonezli karışımdan sürüyoruz ve daha sonra rendelenmiş havuçları yayıyoruz, tuz karabiber serpiyoruz.
Sonra yine mayonezli karışımdan sürüyoruz,tuz, karabiber serpiyoruz  cevizden bir az ekliyoruz.



3. Rendelenmiş pancarın bir kısmını yayıp tuz karabiber serpiyoruz, mayonezli karışımı sürüyoruz. Cevizden bir az serpiyoruz.
Pancarın diğer kısmını en üste yaymak için saklıyoruz.


         Amerikada yaşayan arkadaşlar bu kremayı kullanabilirler krema yerine. 


Salatalık turşusuna ve yumurtaya da aynı işlemi yapıyoruz.Yani aynı işlem tüm malzemeler bitene kadar devam ediyor.
.En sona pancarın kalan kısmını yayıp mayonezli karışımdan sürüp, tüm kalan cevizi salatanın her tarafına serpiyoruz salatanın kenarlarına da mayonezli karışımdan sürerek pasta kenarı gibi düzeltiyoruz.  Elinizle bir az ceviz yapıştırabilirsiniz kenarlarına ve en son maydanoz yapraklarıyla süslüyoruz.


Yarın öğlen gelecek olan misafire bir gün önceden yapıp buzdolabında bekletin. Akşam gelecek olan misafire sabah erkenden yapıp akşama kadar 5-6 saat buzdolabında bekletin.

Afiyet olsun!


OTLU POĞAÇA


 Malzemeler:

  • 1 paket margarin ve ya tere yağı (250 gr)
  • 2 yumurta
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 4 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı ve ya yarım paket kabartma tozu
  • 1 çay kaşığı kuru nane, kuru dereotu, kuru maydanoz ve pul biber
  • 4 su bardağı un ( az gelirse azar azar ekliyoruz) 


İç malzemesi;

Peynir veya
Patates

Patatesli iç hazırlamak için  2 orta boy patatesi haşlıyoruz, kabuklarını soyup çatalla eziyoruz.  Tavaya azcık yag koyuyoruz, bir  çay kaşığı domates salcanı ekliyoruz, daha sonra  ezilen patatesleri ve bir az tuz ilave ederek iyice karıştırıyoruz. Hazır olan patatesli içi soğuduktan sonra poğaçalar için kullanıyoruz.

Hazırlanması:

  • Oda sıcaklığında yumuşamış margarin,
  • 1 yumurtanın tamamı
  • 1 yumurtanın sadece akını ( sarısını üstüne sürmek için ayıralım)
  • Sıvı yag, yoğurt, tuz, kabartma tozu ve tüm baharatları ekleyerek önce bunların bir birine iyice karışmasını sağlayalım.
  • Daha sonra unu azar azar ilave ediyoruz ve ele yapışmayan, sert olmayan hafif yumuşak hamur yoguruyoruz.
  • Hamur elimize yapışıyorsa azar azar un ilavesiyle hamuru kıvamına getirelim.
  • Hamurdan elimizle küçük parçalar kopararak tezgahın üzerinde 4 parmağımızla yuvarlak açıyoruz 
  • İçine peynir veya patates harcından koyarak hamurun bir tarafını öbür tarafına kapak örter gibi yapıp kenarlarını kapatalım.


 Ben kenarlarının yamuk yumuk olmasını sevmiyorum o yüzden resimde gördüğünüz gibi yaptım. Hamurun kenarından hafif incelterek  bir birinin üstüne kapattım. Hem görüntü güzel oldu, hemde hamur kabarınca kenarları açılmadı.






Tüm işlem tamam olunca da üzerine yumurta sarısı sürerek 250 derecede önceden ısıtılmış fırında üstleri kızarıncaya kadar pişirdim.
Afiyet olsun !


2 Haziran 2011

KIRMIZI BİBER SALATASI




Malzemeler:
 5 adet kırmızı biber (közlenmiş konserve biber kullanabilirsiniz)
2 adet domates
4yemek kaşığı  iri çekilmiş ceviz
1 yemek kaşığı sıvı yağ 3 demet maydanoz
yarım yemek kaşığı sirke
tuz



Hazırlanması;

  1. Közlenmiş konserve biber kullanacaksanız hiç zahmet etmeden, biberleri, domatesleri, maydanozu küçük küçük doğruyoruz.
Cevizi, sirkeyi, sıvı yağı ve tuzu ilave ederek karıştırıyoruz.
Servise hazır salatayı cevizle süslüyoruz ve servis ediyoruz.

  2. Konserve kullanmak istemiyoruz, kendim közlemek istiyorum diyorsanız o zaman iyice okuyun tarifi.
 Biberlerin her birini 5-6 parçaya bölüyoruz.
Teker teker her birini alüminyum  folyoya şeker büker gibi büküyoruz.


Ocağın en kısık ateşinde sürekli çevirerek her tarafının iyice közlenmesini sağlıyoruz.
Folyoyu açmadan biberlerin yumuşadığını kontrol ediyoruz.
Tüm bu işlem bittikten sonra ocaktan alıyoruz, soğumasını bekliyoruz ve sonra da  hafif soğumuş biberlerin kabuklarını soğuyoruz.
Domatesleri, biberleri, maydanozu küçük küçük doğruyoruz.( resimdeki salatada maydanoz yok, çünkü evde maydanoz bitmişti)

Cevizi, sirkeyi, sıvı yağı ve tuzu ilave ederek karıştırıyoruz.
Servise hazır salatayı cevizle süslüyoruz ve servis ediyoruz.
Afiyet olsun!

✿Mutfak Dili ✿ © Ocak-2015. Destek-Blogger

Blog design-Tasarım-GÜL TASARİM