.♥ Kim ki Mutfak Dili? .♥



Mutfak Dili 29 şubat kış günü evin istenmeyen ikinci kızı, bir ablanın kız kardeşi, ayağı uğurlu gelerek sonradan doğan bir erkek ve bir kız kardeşin ablası dünyanın bilinmedik yükünü omuzlamak için teşrif etti.
  İstenmeyen kızın en tatlı maceralarına gebeydi aile. Evin uzun zamandır beklenen erkek evladı acele eder, istenmeyen kızdan sadece 1 yıl 5 ay sonra gelir.
Arkasından beklenen sürpriz kız da gelince, çalışan anne bakımda zorlanır. İstenmeyen kızın bakımını geçici olarak anneanne üstlenir.
 Zorlu zaman geçince evine gelse de hayali hep anneannenin ninnisinde kalır.

 
Tabi durur mu küçük tatlı cadı. El bebek gül bebek bakıldığı dede evinden sonra 3 çocuk arasında fazla da ilgi görmeyince, pabucunun dama atıldığını fark eder, annesine fazla yük olmamak için iki yaşındayken yalnız başına ilk cesaret sınavından geçmek için çok sevdiği bisikletiyle birlikte köyün uzak köşesindeki, gelin olarak çıkacağı güne kadar kalacağı anneannenin evinin yolunu tutar.
Gün o gündür kaderin çizdiği  adrese  boyun eğmiş, ama bazı gidilecek yolların adresini, tarifini de kolay kolay unutmamış..
Sevilmeyi, sevdirtmeyi, sevmeyi, çileden uzak, nazı, tafrayı, bir sözün iki olmamasını öğrenir..
Görünürde öğrendikleri dışında birde gizli öğrendikleri olur:))))
Yalnızlık, hasret, özlem, uzaklık, sabır, bekleyiş, umut, her laftan üzülüp ağlamayı öğrenir.....
   Bazen de her çocuğun yaşadığı bir çocukluk yaşar: Düşerek dizlerini kanatır, ayağına sıcak çay izi bırakır, inşaatın ikinci katından düşer, sakat olmadan döndürülür, cezadan kaçmak için hurma ağacının, ceviz ağacının en yüksek dalında yapraklar arasında kendini saklama başarısında bulunur her zaman.
Çalıkuşu misalı ağaçlar meskeni olur, dallarda oturup sıkıntısını yapraklarla paylaşır, uzaklara dalan gözlerinden akan gözyaşını bir gün sağ omuzuyla, bir gün sol omuzuyla  silerek bilinmez kaderine hazırlanır.
 Küçük yaşlarda sarkıcı olma hayaliyle,ilkokulda hemşire, ortaokulda ögretmen , lise sonda gelişen siyasi olaylardan çok etkilenerek gazeteci olmaya karar verir. 
Çok sevdiği Üniversiteyi, hukuk, edebiyyat, gazetecilik bölümlerini iki sene üst üste kazanamıyor, "bir gün mutlaka olmayacak"  diyerek  kesilen umuduna aile arkadaşları tarafından ışık tutulur.
  O çok sevdiği Üniversitede Türk Diyanet Vakfı tarafından açılmış olan İlahiyat bölümünün kapısında kendini üstünde en son moda elbiseyle, elinde son moda çanta, küt kesilmiş saçlarla, dilinde " Allahı tanıyamadım" ( haşa) diyen bir ateist olarak bulur.

Diline, kalbine, gönlüne, giyimine dört ay sonra altı yüzyıldır korunan kelamları, modayı da ekleyince, öğretmeninin "seçilmişlersiniz" diye nitelendirdiği kişiler safına girmeyi başarır..
 Gazetecilik hayaline kısa zamanda da olsa kavuşur. Zaman gazetesinin Kadın sayfasının sorumlusu olarak çalışır yarım dönem...
Ünlülerle röportajlar, yazılar, merak ettiği fotoğrafları çekme hayali mutlu eder onu....
1996 da evlilik okuluna adım atar ve sevdigi gazetecilik hayali de böylece suya düşer..
Evlilik, okul zorluğunu bir arada yaşarken, üniversiteden mezun olduğu günün heyecanına anne olacağı haberi eşlik eder...
23 yaşında oğlu Ertuğrul, 2002 de kızı Esra Betül şenlendirir evini.

Sevgiyi, huzuru onların gözünde bulan, çileyi, derdi onları sararken unutan Mutfak dili, onları en güzel bir şekilde yetiştirmek için elinden  geleni yapar, her şey onlar için der sabır abidesi olur zamanla....

Yıllar kovalar bir birini....
2009 Gurbet rüzgarı çalar Mutfak dilinin kapısını...
Beklediği misafir gelmiştir....
Kapının arkasında uzun zamandır bekleyen valizi alır, tozunu siler,
"Tebdil-i Mekanda Hayır vardır" der, belki`lere ışık tutarak yola koyulur....
Çıktığı ilk hicretle , ilk gurbetle, 28 saat sonra Teksasın Austin şehrinde tanışır....
Sever, sevilir, alışır gurbete....

 Ve  Fotoğraf çekme meraklısı, hafif siyah çay tiryakisi, peynir faresi, sütlü kahve sevdalısı, erik kurdu,
aldığı kilolara aldırış etmeyip, ağzının tadını kaçırmayan, olabildiğince çok yemek yemeyi seven, konuşkan, canının çektiği, aklına gelen lezzeti gecenin üçünde de olsa yapmaya üşenmeyen, yeni yerleri görmeye, gezmeye bayılan bir macera sevdalısı bu Mutfak Dili..

 
Sahip olduğu balık burcunun tüm özelliklerinin belki de tek taşıyıcısı olan azeri kökenli bu çalıkuşu, uzun serüveni paylaşmak için, elinden geldiklerini yapıp yayınlamak, yıllardır bir türlü unutamadığı gazetecilik hayalini, fotoğraf çekme merakını en güzel bir şekilde yayınlamak için eşinin desteğile 2007 de açtığı bloga 2009 da "Mutfak Dili" ismini vererek devam etmekte....
Okuyucularına da en güzel dilekler dilemekte....



✿Mutfak Dili ✿ © Ocak-2015. Destek-Blogger

Blog design-Tasarım-GÜL TASARİM