19 Aralık 2010
SONBAHARIN SON BEŞ GÜNÜ
Sonbahar sen ne garipsin?
Nasıl ,ekiyorsun bu kadar yükü
Ne bu asalet ne bu kuvvet
Hic yorulmaz mısın ?
Usanmaz mısın?
Bıkmaz mısın?
Sen yağmurların annesi,
kışın habercisi,
gurbetçi kardeşin ilkbahara zemin hazırlayan,
sıcaktan kaçan yaza dinlenme mekanı.
Seni terk eden bunca ağaca
bunca yaprağa,
bunca yağmur damlasına
nasıl elveda diye biliyorsun?
Nasıl dayanıyorsun onlara ev sahipliyi yapmak için dokuz aylık
hasrete?
Yoksa sen anne misin ?
Bebeğini dokuz ay hasretle bekleyen
Kucaklarken, koklarken, öperken usanmayan, yılmayan, boncuk boncuk ağlayan bir annemisin?
Evet sen yılın annesisin,
Kışın, İlkbaharın, Yazın annesi
sevdalıların gözyaşı,
aslında elvedaları göğüsler gibi görünen,
ama sevmeyen, sel gibi ağlayan bir Fasılsın.
Ben olsam senin yerinde
Dayanamam bu kadar vedaya,
Bu kadar göz yaşına.
annelikte yapamam Kışa, İlkbahara, Yaza
çekemem onların sitemini
hele sevdalıların ahını umudunun bitişine.
Sana Sonbahar denilmiş ya
Sen aslında ilksin, teksin, yeri dolmazsın.
Belki de bu kadar yükü çekiyorsun ya
O yüzden sen Sonbaharsın !
Çünkü hep sonda ağlar her kes
Hep sona kalan çeker her yükü
İlkim,
Gözyaşım,
Ev sahibim,
Sessiz esen rüzgarım,
Muhabbetim,
Sitemim,
Umudum,
Düşüncem,
Rüyam,
İlk bakışta aşkım
En büyük vedam
Sen benim Sonbaharımsın !
17 Aralık 2010
DOSTLUK SOFRASI
Arkadaş evinize geldiğinde misafir gibi davranır
Dost geldiğinde buzdolabını açıp istediğini alır
Arkadaş senin ağladığını görmez
Dostunun omuzu ise senin göz yaşlarınla ıslanır
Arkadaş davetine katılınca bir paket hediye ile gelir
Dost sana yardım etmek için erken gelir; toparlanman için geç gider
Arkadaş, onu o yattıktan sonra ararsan rahatsız olur
Dost neden bu kadar geciktiğini sorar, derdini anlatmak için
Arkadaş bir kavgadan sonra her şeyin bittiğini düşünür
Dost ise tekrar arar
Arkadaş senin daima onun arkanda olmanı ister
Dost ise her zaman senin arkandadır
Arkadaş zaaflarınızı öğrenir ve onları kullanabilir
Dost zevklerinizi öğrenir ve onlara hitap eder
Arkadaş zayıflıklarınızı bilirse başınıza kakar
Dost zayıflıklarınızı bilirse örtmeye çalışır
Arkadaş sizi ikinci görmek ister
Dost ikinciniz olmaktan şeref duyar
Arkadaş sıkıntınız olmadığında yanınızdadır
Dost sıkıntınız olduğunda size koşar
Arkadaşlarınıza siz huzur vermeye çalışırsınız
Dostlarınız size huzur vermeye çalışır
Arkadaş bu yazıyı bu sitede okur ve bir daha da buraya uğramaz
Dost okur, dostlarına yollar ve en güzel yorumu yazar.
Dost geldiğinde buzdolabını açıp istediğini alır
Arkadaş senin ağladığını görmez
Dostunun omuzu ise senin göz yaşlarınla ıslanır
Arkadaş davetine katılınca bir paket hediye ile gelir
Dost sana yardım etmek için erken gelir; toparlanman için geç gider
Arkadaş, onu o yattıktan sonra ararsan rahatsız olur
Dost neden bu kadar geciktiğini sorar, derdini anlatmak için
Arkadaş bir kavgadan sonra her şeyin bittiğini düşünür
Dost ise tekrar arar
Arkadaş senin daima onun arkanda olmanı ister
Dost ise her zaman senin arkandadır
Arkadaş zaaflarınızı öğrenir ve onları kullanabilir
Dost zevklerinizi öğrenir ve onlara hitap eder
Arkadaş zayıflıklarınızı bilirse başınıza kakar
Dost zayıflıklarınızı bilirse örtmeye çalışır
Arkadaş sizi ikinci görmek ister
Dost ikinciniz olmaktan şeref duyar
Arkadaş sıkıntınız olmadığında yanınızdadır
Dost sıkıntınız olduğunda size koşar
Arkadaşlarınıza siz huzur vermeye çalışırsınız
Dostlarınız size huzur vermeye çalışır
Arkadaş bu yazıyı bu sitede okur ve bir daha da buraya uğramaz
Dost okur, dostlarına yollar ve en güzel yorumu yazar.
Doğru arkadaşı her zaman bulursun, dostu bulmakta zorlanırsın. Şükürler olsun bu güne kadar dostlarım arkadaşlarımdan çok oldu. Dostluğu seneler boyu sürdürmek ve bunun bozulmaması için elimden geldiği kadar caba gösteririm.
Amerika kimi için rüya ülkesi, kimi için hayaller mekanı. Yaşadığım bir buçuk senede buranın rüya ülkesinden, hayaller mekanından daha çok gurbet, kimsesizlik, sıkıntı ülkesi olarak tanımladım. Bu kadar olumsuzluğun yanı sıra Amerika dostluğun, gerçeği görmenin, şükrün, sevdiklerinin kıymetini bilmenin mekanıdır aslında.
Yakınların yanında değil, derdine ortak, ağlayacak bir omuz, huzurla kahve içebileceğin bir dost kapısı ararsın bu gurbet elde.
Bende aradım. Sadece arkadaşlık kapısı bulmak isterken gerçek dost kapısı buldum. Dosta karşı dost kapısı ve sofrası her zaman açık dedim.
Bu hafta gerçek dostlar Esra, Derya ve ben bir dost sofrasında buluşalım dedik. İşte bu özenli, düzenli, sofrada bir perşembe günü bir araya geldik.
Menü:
2. Patlıcanlı sandal
3. Mantı
4. Kumpir
5. Rus salatası
6. Pilav
7. Aşure
8. Kadayıf tatlısı
Patlıcanlı Sandal Ve Kumpir
Aşure Ve Kadayıf Tatlısı
Süsler
Menüde her zaman yaptıklarımın dışında Kumpir, Patlıcanlı sandal ve Kadayıf tatlısı vardı. Kadayıf tatlısını sağ olsun komşum ( Amerika da türk komşu bulmak, komşum demek veli nimettir. eksik olmasınlar) Mukaddes hanım yapmıştı. Teşekkür ederim.
Tarifleri inşallah 10 günlük kış tatilinden sonra yayınlarım .
Amerika`da okullar yılbaşı tatili için bu zamanda kapanıyor. Bizde bu tatili en güzel bir şekilde değerlendirmek için şehrin kalabalığından kaçmayı planlıyoruz inşallah.
Görüşmek üzere.
16 Aralık 2010
AŞURE-1
Aşure gününde neden aşure yapılır biliyor musunuz?
Cevap: Evet vardır. Hikaye edildiğine göre Hz. Nuh (a.s.) ve ona iman edenler Allah'ın izni ile Nuh (a.s.)'ın yaptığı gemi vasıtasıyla tufandan kurtulurlar. Tufanda yeryüzü tamamıyla sular altında kalmıştır. Tufan bitip de gemi karaya oturunca, sular altında kalan yeryüzünde yiyecek bir şey bulamazlar. Tufan müddetinde aç kalmamak amacıyla gemiye alınan erzaktan geriye kalan farklı tahıl, meyve vs.'yi Hz. Nuh (a.s.) karıştırarak bir yemek yapar. Ve İşte ortaya bu lezzet çıkar. Bununla beraber daha sonraları insanlar bu yemekten esinlenerek ve kendi kültürlerinin zenginliklerinden de yararlanarak farklı zenginlikte karışımlarla Aşure yemeğini geliştirmişler ve hatta sadece Aşûre gününe has olmayıp diğer zamanlarda da bu yemeği, tatlıyı tüketmişlerdir.Aşure günü İslam dinine aid bir gün gibi zannedilir. Aşure bu on maddeye bakılırsa bütün dinlerde mukaddes gündür.
Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.
Bende bu günün adına aşure yaptım ama tarifini yazmıyorum , çünkü bana has bir tarifi yok. Tarifini benim sevgili arkadaşlarımın sitesinden bulabilirsiniz.
1. http://www.portakalagaci.com/oburcuk
2.http://www.mutfakpenceresi.com
3. http://cafepepela.blogspot.com
14 Aralık 2010
AYVA RECELI
Malzemeler;
1kilo ayva
1 kilo şeker
2 bardak su
azacık limon tuzu
Hazırlanması:
Ayvaları yıkayıp çekirdeklerini çıkarın . Kabuklarını soymadan küp küp doğrayın. 1 kilo ayvaya 1 kilo şeker ilave edin. Bu işlemi akşamdan yapın . Sabaha kadar şeker ayvanın suyuyla sulanacak . O zaman su ilave etmenize gerek kalmaz. Sabah baktığınızda az sulanmışsa o zaman 2 su bardağı suyu ilave ederek önce yüksek ateşte, kaynamaya başlayınca kısık ateşte yaklaşık 50 dakika pişiriyoruz. Sürekli karıştırarak yanmasını, tencerenin dibinin yapışmamasına dikkat edelim. Reçelin suyu katılaşırsa su ekleyin. Ayvalar kırmızı renge dönüşünce reçel hazır demektir.a
Afiyet olsun !
13 Aralık 2010
TUZLU GÜL KURABİYE
Hanım evinde, erkek işinde, çocuklar derste olunca hayat gerçek düzeninde demektir. Hayır ola nereden bu düşünce?
Adını koyamadığım ama "bu gün işim var" "ay yok o gün gelemem çok yoğunum" "cumartesi pazar hiç bana uymuyor" dediğim yoğun gecen 4 ayın sonunda, ingilizce kursunun final testlerini de yüksek puanla verdikten sonra (eşimi de hayretler içinde bırakacak kadar yüksek puan)tatile çıktım ve evde oturdum çözdüm bu sorunun cevabını. Hanım evinde gerek. Mutfakta gerek. Huzurlu ev, pırıl pırıl çocukların ve aşkın, sevdiğin kişi de yanındaysa dünyanın her derdi, tasası, sana sadece bir damla su kadar basit gelir.
Hiç olmadık işlerle uğraşmana, yorulmana, ah demene, düşünmene gerek yok. Sen dünyanın en mutlu hanımısın demektir.
En güzel yemekleri yapmak da sen hanımın en büyük eğlencesi.
Fark ettim mutfağımı özlemişim, yeni tarifleri hemen yapan ben yığınla tarif birikmiş yapılacak olan. Bir an önce yapmam lazım. İlk tarifi Tuzlu gül kurabiyeden başladım. Bu tarifin tatlısını 3 sene önce yapmıştım. Harika olmuştu . Ben ilk önce tarifi yaparım beğenmeyince o tarifi yeniden bir daha yapamıyorum. Gül tatlısı beğenilmişti ama 3 senedir neden yapmadım onu bilmiyorum.
Yemeğin güzel olması senin haleti ruhiyenle de alakası vardır diye düşünüyorum. Eğer çok mutluysan ve isteyerek severek yapıyorsan o zaman harika bir sonuç çıkıyor ortaya. Yok eğer o gün moralin bozuksa, kötü söz işittiysen ne kadar uğraşsan o yemeyi güzel yapamazsın. Oysa ki her püf noktasına dikkat etmişsindir.
Her halde son 3 senede gül tatlısı yapacak kadar ruh hali bulamadım kendimde. İnşallah en kısa zamanda en güzel ruh hali kazanırım kendimde. O zaman en güzel tariflerle yeniden feth ederim net alemini.
Gül kurabiye gül tatlısı gibi güzel oldu.Tarifi de çok kolay.
Malzemeler:
1 adet yumurta
1 su bardağı yoğurt
1 Yemek kaşığı toz şeker
1 Tatlı kaşığı mahlep unu ve ya 1 yemek kaşığı sirke
1,5 Çay kaşığı tuz
1 Paket margarin (oda sıcaklığında erimiş)
1 Paket kabartma tozu
100 gr kaşar peynir
Aldığı kadar un
Üzeri için 1 adet yumurta sarısı
Hazırlanması:
Kaşar peyniri ve un hariç tüm malzemeyi yoğurma kabına alıyoruz. Unu az az ekliyoruz ve ele yapışmayan hamur elde ediyoruz. Hamuru yarım saat dinlendirelim. Hamuru 2 yere bölüyoruz 1. hamuru un serpilmiş tezgahın uzerinde 2 santim kalınlığında açıyoruz. Çay bardağıyla küçük daireler kesiyoruz. 4 dairenin uç kısımlarını bir birinin üstüne koyuyoruz. (Resimde olduğu gibi)
Kaşar peynirinden ince şeritler kesiyoruz. En sonuncu dairenin üstüne yerleştiriyoruz.
Peyniri koyduğumuz daireden başlayarak hamurları rulo halinde sarıyoruz. Ortasından bıçakla kesiyoruz . Gül şekli oluşan kısım üste gelecek şekilde yağlanmış tepsiye diziyoruz. Üzerine yumurta sarısı sürüp yaklaşık 30 dakika üstü kızarana kadar pişiriyoruz.
Afiyet olsun !
9 Aralık 2010
KARIŞIK SALATA
Malzemeler:
Marul
Salatalık
Havuç
Kırmızı lahana
Domates
Brokoli
1 kutu mısır konservesi
tuz, sıvı yağ, limon suyu
Hazırlanması:
Marulu istediğiniz boyutta doğrayın . Salatalıkları küp küp kesiyoruz. Havuçları rendeliyoruz. Kırmızı lahanayı da uzun ve ince kesiyoruz. Brokolileri küçük parça ahalinde ayırıyoruz. Bir kutu mısır nişastasını acıyıp yıkıyoruz, suyunun süzülmesini bekliyoruz. Tüm malzemeleri karıştırıyoruz. limon suyunu , sıvı yağı ve tuz ekliyoruz. En son küçük domateslerle süsleyin.
Bu salatanın ölçüsünü yazmadım . Salatayı kaç kişilik yapacaksanız malzemeyi de ona göre ayarlayın. Tuz, sıvı yağ ve limon suyunu da istediğiniz miktar ekleyin.
Afiyet olsun !
8 Aralık 2010
PORTAKAL PELTELİ MUHALLEBİ
Tarifi Yildiz hanimin etkinligine gönderiyorum.. Arkadasin sitesini ziyaret icin buraya Tıklayın.http: //mandalincikmazi.blogspot.com/
Muhallebi için:
3 su bardağı süt
3 yemek kaşığı şeker
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı mısır nişastası (tepeleme)
1 paket vanilya
Peltesi için:
1 su bardağı portakal suyu
3 yemek kaşığı şeker
1 yemek kaşığı mısır nişastası
Hazırlanması:
Muhallebi için gerekli olan tüm malzemeyi tencereye koyarak karıştırıyoruz. Un ve nişastayı süte iyice yediriyoruz. Sonra ocakta sürekli karıştırarak krema kıvamına gelinceye kadar pişiriyoruz. Ocaktan alıyoruz 5 dakika durmadan çırpıyoruz. Bu işlemi mikserle yaparsanız daha çabuk olur. Hafif ılık olan muhallebiyi servis yapacağımız kaplara boşaltıyoruz.
Muhallebiler soğumaya dursun. Üzerine konulacak pelteyi hazırlayalım. Pelte için gerekli olan malzemeleri muhallebide yaptığımız gibi hepsini karıştırıyoruz. Ocakta koyu kıvam oluncaya kadar pişiriyoruz. Yalnız pelte muhallebi gibi çokta koyu olmasa iyi olur. Pişerken koyuluğunu kontrol edin. Eğer koyu olursa bir az daha portakal suyu ekleyerek aca bilirsiniz koyuluğunu. Şekerini de kontrol edin az olursa eklersiniz . Çünkü her damak tadı aynı deyil. Kimi şekerli sever, kimi az şekerli.
Hazır olan pelteyi sıcakken soğuk muhallebilerin üzerine her tarafını kaplayacak şekilde döküyoruz. Süs kısmı arzunuza baglı. Hindistan cevizi, çeviz, fındık, fıstık, pasta süsü ve ya rendelenmiş çikolata.
Not : Ben muhallebinin içine dövülmüş cevizde karıştırdım. Yerken ağıza hafif ıslak ceviz gelince güzel tat oluşuyor.
Afiyet olsun !
6 Aralık 2010
CEVİZ KURABİYESİ, OREŞKİ, QOZ QURABİYESİ
Bayramda ikramlar aynıdır her zaman. Baklava, şekerpare, revani, sütlaç, poğaça, börek, sarma, dolma ve.s
Benim bayram tatlım Ceviz Kurabiyeydi. Yayınlanmak için geç kaldı ama olsun. Geç olsun güzel olsun.
Görüntü ve tadı farklı hatta yapılışı da farklı, azeri türkçesinde ismi Qoz Qurabiyesi, Rusçada Oreşki, Türkçede Ceviz Kurabiyesii olan bu kurabiyenin tarifini gecen Afet hanım kendi sitesinde yayımlamıştı. Tarifi hem oradan, hem Polonyalı hanımın sitesinden, hem de azeri saytı olan Qadın.net adresinden buldum. Kurabiyeyi yaptığım aleti de memleketten getirdim.
Afet hanım yapan çözen olursa tarifini bizde bekleriz demişti. Bende yazdığım mesajda en kısa zamanda eklerim demiştim.
Maalesef Afet hanımında yazdığı gibi kurabiyeyi yaptığımız bu alet Türkiye`de yok. Yorum yazan arkadaşlarda ah keşke burada olsa da tuzlusunu yapsak içine peynirli karışım koysak diye yorumlar yazmışlar Afet hanımın yazısına ( Türklerin tuzlu sevdiği buradan belli. Tatlı tarifini bile tuzlu tarife uydura biliyorlar. Maşallah).
Belki de araştırılsa internet üzerinden her hangi bir alış veriş sitelerinden bulunabilir.
İçine yoğunlaştırılmış süt kreması konuluyor. Bunu özel marketlerden bula bilirsiniz herhalde.
Amerika`da yaşayan arkadaşlar kolay bulabilirler. İsmi 1 resimde gördüğünüz gibi Sweetened Condensed Milk- Yoğunlaştırılmış şekerli süt. (resim 1)
Orta Asya ve ya Rusyada bulunan arkadaşlar içinde zor değil bu kremayı bulmak.İsmi Azericede Qatılaşdırılmış ( Katı demek türkcede yoğun demek) Şəkərli Süt. Rusçada Moloko skuşonno s saxarom (resim 2) deniliyor.
Maalesef Türkiyede bu krema yok. Üzülmeyin siz makineyi bulun ben içine konulacak kolay muhallebi tarifini yazarım. Ya da Azerbaycandan Türkiye` ye bu aletin ithalini başlatabiliriz. Neden olmasın mutfakta çareler tükenmezmiş.
Uzun lafın kısası tarif şöyle:
Malzemeler:
3 su bardağı un
2 yumurta
200 qr margarin
1 çay bardağı şeker
1. 2 yemek kaşığı yoğurt
yarım çay kaşığından da az kabartma tozu
bir tutam` tuz
1 paket vanilya
İçi için:
1 kutu yoğunlaştırılmış süt
50 gr ceviz
Hazırlanması:
İlk önce yoğunlaştırılmış sütü yaklaşık bir gün önceden ve ya kurabiyeye hazırlamaya başlamadan 3-4 saat önce tencerede 1 litre suda konserve kabını açmadan kapalı olarak kaynatıyoruz. Bu işlem yoğunlaştırılmış sütün kapalı kutuda pişerek karamel kıvamına gelmesi için önemli. Daha sonra hamurun malzemesini hazırlıyoruz. Hamuru en az yarım saat buzdolabında bekletiyoruz.
Sonra hamuru çıkarıyoruz buzdolabından fındıktan bir az büyük parçalar alarak kurabiyeyi yapmak istediğimiz aletin boşluğuna koyuyoruz.
Aletin üst kapağını kapatıyoruz. Bu zaman hamur aletin boşluğunun şeklini alıyor.
Aleti kapalı halde ocağın üzerine koyuyoruz. Ocağın ayarı çok kısık olmalı ve sürekli bakmak gerek ki hamurlar yanmasın. Kurabiyelerin rengi hafif dönmeye başlayınca da hazır demektir. Ocaktan alıyoruz.
Alet de 8 adet boşluk var. Bu o demektir ki bir kere yapmada 4 kurabiye oluyor. Çünkü iki tarafı birleştiriyoruz.
Hazır olan kurabiyenin boşluğuna kaynattığımız yoğunlaştırılmış sütten yani karamele benzer kremadan ( süt halinde değil koyu kıvamlı karamel tadında krema gibi oluyor) koyuyoruz her iki tarafa ve rendelenmiş ceviz ekleyerek iki tarafı birleştiriyoruz.
Aşağıdaki resimler yoğunlaştırılmış sütün pişirmeden önceki ve sonraki hali. Resim sütün pişmeden önceki resmi. 2. resimse piştikten sonraki hali. Unutmayın sütü tencerede konserve kutusunun ağzını açmadan yaklaşık 1 saat pişiriyoruz. Beyaz süt pişerek koyulaşıyor ve açık kahve renge dönüşüyor.
Resim 1 Resim 2
İsterseniz cevizin boşluğuna çokokrem de koyabilirsiniz. Ya da pastalar için hazırladığımız kremalardan veya puding koyabilirsiniz. Zevkinize kalmış.
Görüntü ve tadı çok güzel.
Afiyet olsun!
4 Aralık 2010
BLUEBERRY VE YA YABAN MERSİNİ PASTASI
Gülistan`cım doğum günün kasımın 27 de oldu biliyorum. Arayıp kutladık ama pastamız bir az geç kaldı.
Kusura bakma ben işlerimden ancak vakit bularak bu pastayı yapa bildim. Geç olsa da kabul et.
Seni çok seviyoruz. Her şey gönlünce olsun canım. Bu pastayı sana ve senin timsalinde bu sene dogum günü olan tüm arkadaşlara hediye ediyoruz ve kutluyoruz. Nice hayırlı yıllara inşallah .
Özel günleri, doğum günlerini hiç unutmam. Hatırlamayı her kesi mutlu etmeyi çok seviyorum. Aradığımda " İnanmıyorum nasıl da unutmamışsın" sözü beni çok mutlu eder. Çünkü her insanoğlu unutulmayı değil hatırlanmayı sever. Öğretmense öğretmen gününde, anneyse anneler gününde,babaysa babalar gününde, değilse doğum gününde, onu da unuttun bari bayramda ara. Ara unutulmadığını her zaman en güzel anılarla onu hatırladığını anlat . Anlat ki ona bir teselli , ona bir umut , ona bir mutluluk olsun ve senin de gönlüne birini bu gün çok sevindirdim huzuru dolsun.
Evet bizde eski arkadaşlar Esra, Derya ve Ben olarak bizden ayrılan Gülistan Çelik arkadaşımıza onu hala çok sevdiğimizi, bir araya geldiğimizde ondan bahsetmeden ayrılmadığımızı, ah eski günler diye başlayan, balkon sefalarını, kilisenin bahçesindeki çay saatlerini , Mozart kafenin kahve günlerini, Oasisin o müthiş manzarasından ayrılmak istemediğimiz günleri hatırlayarak çok güldüğümüzü ah keşke burada olsaydı diye cümleler kurduğumuzu ve onun en güzel ve en özel doğum gününü bile unutmadığımızı söylemek için aradık. Aramakla kalmadık bir de ona Amerika meyvesi sayılan Blueberriden pasta hazırladık. ( Amerikayı unutmasın diye)
Amerika da Blueberry diye bilinen çok pahalı ama çok tüketilen, Türkiye de Doğu Karadeniz Bölgesi'ndeki illerden Artvin, Rize, Trabzon ve Giresun'un yüksek kesimlerinde yabanı formlarının bulunduğunu ifade eden Çelik, ''likapa'' olarak da adlandırılan Yaban Mersininden bende pasta yaptım. Türkiyede Doğu Karadeniz bölgesinin yöre halkı tarafından reçel veya pekmez yapılarak tüketiliyormuş.
Pasta tarifi çok kolay. :
1 adet hazır kek hamuru
1 paket krem şanti
1 küçük kutu yaban mersini yani Blueberry
Afiyet olsun !
1 Aralık 2010
PATLICAN DOLMASI
Kaç yıl oldu hatırlamıyorum bu tarifi Oktay ustanın programından almıştım. İlk denediğimde kimse bunun patlıcan olduğunu anlamamıştı. Çok sevinmiştim. Yalnız neye sevindiğimi hatırlamıyorum. Yemeyi çok iyi yaptığım için mi yoksa patlıcan sevmeyenlere patlıcanı çaktırmadan yedirdiğim için mi bilmiyorum. Bildiyim tek şey her kesin bu yemeyi sevdiği. İnşallah sizde deneyip seversiniz. Yapılışı bir az uzun olsa da sonuçta oluşan o tat için bu zahmete katlanılır sanırım.
Resimleri bir kaç sene önce acemi zamanlarımda çekmiştim.
Tarif şöyle:
Malzemeler :
500 gr yağsız kıyma
3-4 adet ince uzun boy patlıcan
2 adet yumurta
1 adet orta boy soğan
1 su bardağı un
1 yemek kaşığı salça
nane, tuz, karabiber
kızartmak için sıvı yağ
Hazırlanması:
Önce kıymaya ince doğranmış soğanı, tuz. karabiber, kuru naneyi ekleyip karıştırıyoruz. Patlıcanın kabuklarını alacalı soyuyoruz. Resimde gördüğünüz gibi tahmini 1 veya 2 santim genişlikte patlıcanları doğruyoruz.
Daha sonra doğradığımız patlıcanları tekrar ortasından kesiyoruz
Yalnız dikkat edin ikinci kesim işleminde patlıcanları sona kadar kesmiyoruz. Açık balık ağzı gibi olacak . (Ben böyle tarif ede bildim)
Daha sonra doğradığımız patlıcanları tekrar ortasından kesiyoruz
Yalnız dikkat edin ikinci kesim işleminde patlıcanları sona kadar kesmiyoruz. Açık balık ağzı gibi olacak . (Ben böyle tarif ede bildim)
Sonra kestiğimiz patlıcanları tuzlu suda yaklaşık yarım saat bekletiyoruz. Sudan çıkardığımız patlıcanları havlu peçete veya mutfak havlusunun uzerine koyarak fazla suyunu kurutuyoruz. Kuruttuğumuz patlıcanların arasına kıyma koyuyoruz.
Hazır olan patlıcanları önce yumurtaya , sonra una bulayarak kızgın sıvı yağda kızartıyoruz. Un az gelirse yine ekleye bilirsiniz.
Hazır olan patlıcanları önce yumurtaya , sonra una bulayarak kızgın sıvı yağda kızartıyoruz. Un az gelirse yine ekleye bilirsiniz.
Kızarmış patlıcanları teker teker geniş tencereye diziyoruz. Üzerine 1,5 su bardağı suda erittiğimiz 1 yemek kaşığı salçayı ekleyerek kısık ateşte yaklaşık yarım saat pişiriyoruz. Piştikten sonra servis tabağına alın ister uzerine hafif sarımsaklı yoğurt ekleyerek ister sade olarak servis yapın .
(yoğurtlu güzel oluyor)
Afiyet olsun!