RULO KÖFTE

"Siten çok güzelmiş ama bazı yemeklerin sadece resimleri var  tariflerini bulamıyoruz bir az çeki düzen ver sitene " diye sitem eden arkadaşlara özellikle de Ülkü Erdogduya cevap olarak uzun zamandır taslakta bekleyen Rulo Köftenin tarifini yazma kararı aldım. Aslında arkadaşların sitem etmesi iyi oldu. 
Çünkü ingilizce kursunun ve folk dans çalışmalarının yoğunluğundan  en çok sevdiğim işi artık unutmuş gibiydim. Yemek yapmak, misafir ağırlamak, bir çok  yeni tarifleri denemek favorim derken, şimdi kendimi sadece atıştırmalık  ne yapa bilirim diye düşünen ev hanımı  gibi buldum. 
Arkadaşlara hak verdim. Bir an önce geri dön dedim kendi kendime. Yakın arkadaşlarım böyle düşünürse gerisini de ben düşüneyim.  Bu düşünce mart ayından bekleyen Rulo köfte tarifini gün yüzüne çıkmasına yardımcı oldu. İşte tarif


Malzemeler:
1 kg az yağlı dana kıyma
2 adet soğan
2 yumurta
 bayat ekmek
2 adet havuç
1 adet patates
tuz, karabiber

Hazırlanışı:

Kıyma, soğan, tuz, karabiber, 2 yumurta, bayat ekmek iyice yoğurulur el yardımıyla 2 cm kalınlığında kare şeklinde açılır. İçine haşlanmış rendelenmiş patates ( ben hata yaparak patatesleri pişirmeden  koydum sulandı ve iyi olmadığını tecrübe ettim.)

1-2 dakika haşlanıp kabukları soyulmuş ve rendelenmiş havuç döşenir.

Ortasına isterseniz haşlanmış yumurta dizerek  rulo şeklinde  alüminyum folyoya sarılır.

Fırında yaklaşık 40 -45 dakika 200 derecede pişirilir.

Servis etmeden önce uzerine sos ilave edin . 2 yemek kaşığı  yağda rendelenmiş domatesi azacık pişirerek sos hazırlaya bilirsiniz.

Afiyet olsun !

İNCİR TATLISI

“İncire ve zeytine antolsun ki,” Tin suresi (95. ci sure )birinci ayetini her zaman okurken neden incire ve zeytine yemin edilmiş diye düşünürdüm. İncir tatlısını yaparken de düşündüm ve  benim gibi düşünenler var dedim. Bu yüzden bu ayetin  kısada  tefsirini sizinle de paylaşmak istedim.

  Yüce Allah bereketli oldukları ve çok yararları bulunduğu için  bu nimetlere yemin etti ve İkrime ( ra )’de derki; yüce Allah incir ve zeytinin bittiği yerlere yemin etti Çünkü incir Dimaşk bölgesinde, zeytinde Beyti Makdis’de çok olur Bu mana daha açıktır
Böylece bu yemin, Allah’ın; vahiy ve semavi emirlerle şereflendirdiği mukaddes yerlere yapılmış bir yemindir
Dolayısıyla, İsa ( as )’ın doğduğu, Peygamberlik vazifesini yaptığı ve oradan göğe yükseltildiği mukaddes beldeye; ilahi kitaplardan İncil’in, Tevrat’ın ve Zebur’un indiği o beldelere yemin olsun ki
Peygamber Efendimiz (sav) bir tabak incir hediye edilip ondan yedi ve sahabelerine: "Bundan yiyiniz. Eğer ben bir meyvenin cennetten indiğini söylersem iste cennetten inen meyve bu incirdir." buyurdu. 

İncilin faydaları nelerdir, Bakalım  : 

İncir hoş bir meyve, latif bir gıda ve çabucak hazmedilir Aynı zamanda ilaçtır
İnsanın tabiatını yumuşatır
Balgam söker ve böbrekleri temizler
Mesanedeki kumların atılmasını sağlar
Beden şişmanlatır
Karaciğer ve dalakta kapalı olan damarları açar
Sütle kaynatıldığında ses kısıklığına iyi gelir
Kalbe ferahlık verir
Sindirim organı sancılarını giderir
İncirde şeker organik asitler, sabit yağ ve vitaminler (A,B,C) vardır.

Rabbime şükürler olsun ki,  bir çok ülkede bu meyveyi tanımayanlar varken biz bu meyvenin en güzel çeşitlerine sahibiz ama maalesef az tüketilen meyveler sırasında yer almaktadır.
Reçeliyle sabah kahvaltı sofrasını süsleyen bu meyvenin kurusundan bende tatlı yaptım. Lezzeti ve görüntüsüyle soframı süsleyen bu tatlının tarifi çok kolay. 

Malzemeler:

400 gr kuru incir

1 su bardağı iri çekilmiş ceviz  (badem de güzel oluyor)

1 çay kaşığı tarçın

4 yemek kaşığı şeker

1 su bardağı su

1 su bardağı süt

Hazırlanması;

İncirleri yıkayın ve saplarını kesmeden yarım saat kadar, ılık suda yumuşaması için  bekletin. Yumuşayan incirlerin alt kısmından cevizi doldura bilecek kadar oyuk acın. Ceviz ve tarçını karıştırın.  Bu karışımdan incirlerin içine taşmayacak kadar dolduruyoruz ve elimizle torba ağzını büzer gibi incirlerin ağzını elimizle bastırarak kapatıyoruz. Tencereye, sapları yukarıda kalacak şekilde  dizin.

Ayrı bir kapta süt ve suyu ısıtın ve  şekeri ekleyerek karıştırın. Bu karışımı kaynatmadan ılık halde tencereye dizdiğimiz incirlerin üzerine ekliyoruz. 20 dakika pişiriyoruz.

Ben bu işlemi yaparken sütün pütürleşen koyuluğu incirlerin üzerine yapıştı. Mutfakta çareler bitmez deyerek teker teker incirlerin üzerinden sütün koyuluğunu temizledim. Neden  oluştuğunu anlamadım. Olmaması gerektiğini düşünüyordum. Ama oldu ve bende bu uygulamayı yaptım . Buna rağmen tadı ve görüntüsü güzeldi. İncirleri sıcakken tabağa alın ve kalan sosu üzerine gezdire bilirsiniz. Soğuyunca bir tatlı kaşığı kaymakla servis ede bilirsiniz.

Afiyet olsun!

SEVERKEN YANILMAYAN, SEVENİ YANILTMAYAN BİR AŞIKMISIN?

Yüzümde hüzünden gölgeler varsa,
O hüzün yüzündendir olsa olsa,

Bilmiyorum, bu yaşamın çoğu yaşanmamışsa,
Yaşanmadığı okunur, şimdi, daldımsa,

Özledikçe yalnız durup/susup baktımsa,
Sorulacakken nedeni nasıl sormadımsa,,

Geldiğini umudumla umutla umdumsa,,
Geleceğini görüyor/biliyordum, anlattımsa,

O geçip/gitti 'ora'sına, ben göremedim, baktıysa,,,
Derim ki şimdi, bir daha gelse/de, sorsa,,

Sözümle, yüzümle, gözümle dedim, duysa,,
Bense buramda onu bekledim oysa,,,,

Yüzümde hüzünden gölgeler kaldıysa,,,
İçimde örülen duvardan düşmüştür, çatladıysa,,,

Özdemir Asaf

Bazen yorulursun , içini kemiren boşluk haykırınca, dolacak sanıyorsun,

çığlığını kimse duymadan haykırıyorsun. 

İçindeki sabır duvarını yıkarcasına.

Aşk olmak, aşık olmak, sevmek, sevilmek, gülmek , güldürmek isteyensin.

Hayalin peşinden sürüklenensin.

Pervane olup sıcak bir eli arayan kelebeksin. 

Rüyaları gerçek zanneden uyanmasaydım diye durgun gözlere gülücük konduran uyku güzelisin.

Her ayrılığa boncuk boncuk ağlayan hüzün sevdalısısın. 

Bakışta,  Gülücükte, Selamda, Nefeste Sessizlikte acaba diye kendini sorgulayan avukatsın.

Sevdirmede başarılı sevilmeyen, sadece " bende seni seviyorum " sözüne muhtaç zavallısın.

Aşk trenini kaçıran ama, biliyorum o tren bir gün gelecek diye elinde sevgi biletiyle bekleyen yolcusun.

Mutluluğu, sevgiyi, saygıyı, huzuru, anlayışı bir hediye kutusuna koyarak süsleyen, gerçek  sahibi  gelip alacak diye bekleyen tezgahtarsın.

Bulunmayı özleyen kayıpsın.

Deniz rüzgarını bekleyen bir aşk  yelkenisin.

Varken unutulmayacak, yokken sürekli hatırlanmayı sevensin .

Yağmurlu gecenin masal kedisi, sabahın aydınlığında başucundaki gül kokusuna uyanmayı özleyensin.

Bir dileksin tutulması istenen, bir  büyüsün çözülmeyi bekleyen, bir gülsün koklanmayı seven,  bir dostsun ihanet etmeyen,  bir dağsın eğilmeyen, bir sakin  denizsin bulanmayan, bir kıyısın sert dalgalara inat hala ayakta durmayı başaran yani vazgeçilmezsin.

Hakkı hakta arayan haklı, adaleti doğrulukta arayan adaletli, sabrı sabırsızın yanında öğrenen sabırlısın.

Durmaya yüz tutmuş kalbe hadi bir daha diye yalvararak gününü gün etmeye çaba gösterensin.

Seven sen, sevdiren sen, sevilen sen !

Anladın mı sen kimsin?

 Sen "Ask birbirine bakmak degil birlikte aynı yöne bakmaktır" denilen işlemi çözemeyip de, matematik hocasından "2" alarak sınıfta kalan lise son sınıf öğrencisisin   anladın mı?

Alıntı değildir!