Ah eski bayramlar!
Her bayramda eski bayramlar akla gelir, nerede o eski bayramların tadı diye dert yanarız.
Ne Ramazan ne de Kurban bayramını hatırlıyorum benim çocukluğumda. 70 yıl Rus esaretinde kalan azerbaycan türkleri bu bayramların sadece kabir ziyaretinden ibaret bir bayram olduğunu bilirlerdi. Ramazan kutlanmıyordu ama Ramazan ve Kurban kadar deyer verilen bir bayram kutlanırdı bizim orada NEVRUZ.
Geçen gün ev ihtiyaçlarını almak için bir markete uğradık. Yeşillikler arasında küçük plastik kutuda Semeniyi (buğdayın yeşermiş ve ya cimlenmiş hali ) görünce dayanamayıp aldım. Eve getirdim kırmızı kurdeleyle bir güzel süsledim, sehpanın üzerine koydum.
Gurbet elde bulduğum bu küçük Semeni beni yeniden 25 yıl önceye, çocukluk hatıralarıma, unutamadığım Nevruz bayramlarına götürdü. Neler yapmazdık ki. Önce sabah erkenden sofrada olması gereken özel tepsiyi süslerdik. Tepsimizden Semeni, şekerbura, baklava, ceviz, çikolata, buğday kavurması, innab, iyde boyanmış yumurtalar eksik olmamalıydı En güzel elbiseyi giyer, evden en güzel mendili alır cebimize koyardık. Yakılacak ateş için gereken odunları sokak kapısının yanında hazır bulundururduk. Akşam hava kararınca mendilleri toplar, bir kaç arkadaş komşu evlerin yolunu tutardık.
Komşunun bahçesine gizlice girer saklanırdık. Aramızdan bir fedakar seçer mendilleri ona verirdik. Fedakar mendili evin kapısına bırakır, kapıyı tıklatır, ev sahibine gözükmeden koşar yanımıza gelirdi. Ev sahibi kapıyı açar mendilleri alır, içine çikolata, ceviz, yaptığı börekten,tatlıdan koyar mendilleri bağlar kapıya bırakır "Mendilinizi alın" diye seslenir, kapıyı kapatırdı.
Fedakarımız mendilleri alır bize dağıtırdı. Mendili açmak büyük mutluluktu bizim için. Sevdiğimiz çikolata varsa yer, yemediklerimizi poşete döker, başka komşu kapısına yönelirdik.
Ateş yakılırdı. Bu sene tüm dertlerim bu ateşte kalsın diye dilek tutar ateşin üstünden bir kaç defa hoplardık.
Genç kızlar toplanır yeni nişanlanmış birisinden nişan yüzüğünü ödünç alırdık. Yüzüye ip bağlar boş bir bardak içinde her kesin adından ayrı ayrı sallandırırdık. Yüzük kaç kere bardağın kenarına vurursa sayar, o kızın o yaşta evleneceği yorumunu yapardık.
Gelen sene başımıza iyi ya da kötü olaylar mı gelecek bilmek için komşu kapısını gizlice dinlerdik. İyi söz duyarsak iyi, kötü söz duyarsak kötü olacağına isaretti derdik.
Şimdi düşündükçe gülüyorum o çocuk masumluğu ile yaptıklarıma ah eski bayramlar diyorum. Neler saklıydı neler gizliydi sende. Nerede diye arıyorum. Bir eski hatıra defterinin solmuş sayfasında yazılanlardan, hafızamda kalan yarım yamalak hatıralardan başka hiç bir şey yok şimdi.
Bakıyorum şimdiki çokçuklara onlarda benim gibi en güzel anılarla hatırlayabilecekler mi bayramları .Bir gurbet elde bir küçük Semeniye bakınca 25 yıl önceki hatıralara dönüp hem gülüp, hem ağlayıp AH ESKİ BAYRAMLAR diyecek kadar kutlaya biliyorlar mı şimdi bayramları acaba???????
yorumun icin tesekkür ederim ben buara yogunluktan pek dönemedim kusura bakma ama sükür rabbime her sey yolunda sevgiler...
YanıtlaSilhic küsermiyim samire hanimcim ask olsun dedim ya cok yogundum birde calistigim icin hic kimselere ugrayamadim simdi de ise gidiyorum sevgiler hayirli haftalar dilerim
YanıtlaSilbirde birsey söyleyim sana su yorumlardan kelime dogrulama olayini kaldir !!
hadi öptüm
Canım ziyaertin için teşekkürler çok sevindim beğendiğine, daha önceki yardım ile ilgili yorumu aldınmı, cevap gelmeyince merak ettim, sevgiler.
YanıtlaSil