Ramazan başlamadan,biraz daha ilgilensem siteyle diye düşünüyordum. Ama olmadı. Nedeni de hayatımda yaptığım bir çok hatalardan birini bir daha yapmış olmamdı. Yaz günü, Texsas sıcağında 9 ay okul yorgunu çocuklarla daha iyi vakit geçirmek ve uzun bir tatile çıkmak varken, ben akıllı tuttum İngilizce kursuna yazıldım. Hemde bir değil, iki değil, tam 3 tane.
OHHHH..... Ağrımaz başına neden sarımsak sürersin ki ey insanoğlu ha......
O da seni bak böyle yaz günü kokutur evde işte. Çok darlandım, sıkıldım, bunaldım.....
Tatile kurslardan dolayı gidemedik desem yalan olur. Yok tabi ki kaplıcası olan harika bir tatil köyü oldu da ben mi yok dedim sanki. Yoooookkkkkk.......
Sadece evde dinlensem de olurdu hani..
Taxsas, özellikle Austin bu sene çok sıcaktı. yani kısacası yandı buralar. Son 4 ayda sadece 1 belki 2 kere yağmur yağdı. Sabaha yağmurun y-si bile yoktu yerlerde. Bu sıcakta her hangi bir yere gitmek akıl karı değildi ya o da meselenin ayrı yüzü..
Sürekli klima çalıştırmak zorundasın arabada, evde, okulda, markette her yerde klima. Dışarı çıkıyorsun sıcak seni kavuruyor, markete giderken, okula giderken yanında hırka taşıyorsun. Çünkü olabildiğince en düşük derecede çalışıyor klimalar. Donuyorsun hırka ve ya kazağı giymek zorunda kalıyorsun.
Bir soğuk bir sıcak hava akımı da bana iyice dokunmuş olmalı ki tam 1 aydır kulak ağrısı çekiyorum. Doktor ne tür ilaç yazacağını şaşırdı artık. Elhamdülillah şimdi bir az daha iyiye gidiyor durumum. İlaçları zamanında alırsam elbette.
Dahası da var Amerika gibi bir ülkede tam 10 gün internet kesintisi yaşadık. Sorun aslında başta eşimden kaynaklandı, sonra gelip yapacak olan elemanların bir türlü gelmemesi, en son gelecek olmuşlar telefona cevap vermediğimiz için iptal etmişler derken 10 gün ne mesajlara, ne siteye ne de televizyona baka bildik. Hem televizyon hem internet kablosu ayni bağlantıda olduğu için her ikisi de yoktu.
Hep düşünüyordum "Ay... teknoloji olmadan hayat zor olur" diye. Olmadı aksine gayet iyiydi her şey. Sadece bir iki aksaklık yaşandı o kadar.
Akşamları çay içiyor, kitap okuyor, öğlen de ev işi, yeni yemek denemeleri filan bir baktım devirdik 10 günü internet olmadan. Gelince büyük hazine bulduk da diyebilirim ama..
Bu kadar stres arasında boş durmadım . Siteye bir şeyler yazamadım ama pişirdiğim ne varsa hepsinin resmini çektim. Acaba hangisini yayınlasam diye seçim yapmakta zorlandım da..
Sonunda karar verdim Kol böreği ilk olmalı. Çünkü bu börek ilk 5 yılını tencere ve yemekleri yakarak, sonraki 5 yılını ustalaşmaya doğru ilerleme kayt ederek, son 5 yılında gerçekten bir kaç ödül, güzel söz
( özellikle de son iki yılda) alarak çözmeye çalıştığım 15 senelik Mutfak hayatımda yaptığım yemeklerden belki de 5. siydi.
Yani bana göre bu güne kadar sadece 5 tane yemeğim en güzel olmuş. 15 yıl için gayet iyi ilerleme kayt etmişim. Öyle değil mi?
Velhasılı kelam;
Evet Mutfak Hatıraları isimli siteden aldığım bu börek tarifini bende sizinle paylaşacağım. Öncelikle arkadaşın Reyhan teyzesine ( bu Reyhanlarda maşallah çok hamarat. Bizim evde de Reyhan isimli bir halam, bir teyzem, bir de kendimi en iyi görümce olarak sevdirebildiğim gelinimiz var yani kardeşimin güzel hanımı) sonra arkadaşın annesine, sonra da kendisine çok teşekkür ediyorum.
Harika ötesi bir börek oldu.
Hele sıcak sıcak fırından çıktıktan sonra çıtır çıtır oluşu en az yarım tepsiyi yedirdi bize. Ramazan sofrasına tat katacak en güzel tat. Reklam yapsam bundan iyisi olmazdı. Derler ya "Bundan iyisi Şam`da kayısı"
Malzemeler;
- 1 su bardağı ılık süt
- 1 su bardağı ılık su
- 1 yemek kaşığı kuru maya
- 1 paket kabartma tozu
- 1,5 tatlı kaşığı tuz
- 1yemek kaşığı şeker
- 2 yumurta
- Aldıgı kadar un
Arası için:
- 150 gr tereyağı
- yarım çay bardagı sıvı yag
Hazırlanması;
- Tereyagını eritiyoruz ( en sonda yufkaların üzerine sürmek için iki yemek kaşıgı kadar ayırıyoruz) ocaktan alıp sıvı yagını da ekliyoruz.
- Hamuru yoguracagımız kaba su, maya, şekeri ekleyip karıştırıyoruz 5 dakika kabarmasını bekliyoruz. Kabaran mayaya ılık süt, yumurta , kabartma tozu ve tuzu ilave ediyoruz. Ardından unu azar azar ekleyerek ele yapışmayan, hafif yumuşak hamur yoğuruyoruz.
- 10 dakika dinlendirip un serpilmiş tezgah üzerinde 9 bezeye bölüyoruz. 3-er 3-er yağlayıp katlamak için.
- İlk once 3 bezeyi un serpilmiş tezgahta ayrı ayrı ince yufka halinde açıyoruz. Her birinin arasına eşit miktarda yag sürüyoruz. En üstüne de yag sürüp rulo halinde sarıyoruz.
- Geri kalan 6 bezeyi de üçer üçer açıp yaglayıp rulo yapıp tepsiye diziyoruz. 1 saat buzdolabında bekletiyoruz. 1 saat sonra buzdolabından çıkarıp her bir ruloyu bir elle saga bir elle sola döndürerek ( burma bilezik gibi) uzatıyoruz, tekrar tepsiye diziyoruz.
- Üzerlerine iki yemek kaşıgı kadar ayırdıgımız tereyagını sürüp 30-40 dakika tepsi mayası gelsin diye bekliyoruz.
- Mayalanan hamurun üzerine çörek otu serip önceden ısınmış 200C ( 390F) fırında altı, üstü kızarıncaya kadar pişiriyoruz.
Afiyet olsun.!
Tatilde insanın kendi için yaptığı bişey ama yinede kursa yazılmakla en iyisini yapmışınız.Kol böreğinizde harika görünüyor elerinize sağlık afiyetler olsun.Şimdiden hayırlı ramazanlar iyi haftasonları
YanıtlaSilÇok güzel ve çıtır görünüyor şimdi olsaydı da yorulmuş halimle iyi keyfederdim:-)Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilEllerine sağlık canım şahane görünüyor sevgiler..
YanıtlaSilTarife bayıldım hemen yapmak isterim elinize sağlık sevgiler...
YanıtlaSilELLERİNE SAĞLIK EPEY UĞRAŞMIŞSIN....
YanıtlaSilYorumlar için herkese teşekkür ediyorum. Hayırlı ramazanlar diliyorum.
YanıtlaSilMutfak havulsu; Tam yorgun olan için yaptım. Bende yoruldum çünkü ve yedigimde gerçekten yorgunlugumu unuttum.
Sevgili Özgen Ramazanda mutlaka denemelisin.
Gülsüm hanım: Çok falza ugraştırmıyor. Ugraştıracak olsada değer bu zamete.
Sevgiler...