23 Aralık 2013

Baklava ( hazır baklava yufkasından)




Güzel baklava yufkası açman lazım, o zaman iyi gelin olurdun eskiden . Eee zaman deyişti şimdi artık hazır yufka var.. Gelinler rahat, kaynanalar da memnundur her hal..
Hazır yufka denilen bir rahatlık var artık.. Bir baklava yapmak sadece 30 dakikanı alıyor..
Eskiden neydi o ya 50 tane küçük bezeyi tek tek küçük acıyordun sonra 25 tanesini de birlikte acıyordun filan.. yanı en az 1,5 saatin gidiyordu..
Amerika`ya gelince bir baktım maşallah her programda baklava " Anam dedim buradaki hanımlar nasıl hamarat böyle Samire. Senin işin yaş canım" dedim kendime. Sonra sordum soruşturdum işin aslını astarını.. Hazır yufka varmış, hamarat olmayı o sağlıyormuş:))
"Ayy gösterin o Heroyu baa" dedim.. Sağ olsunlar gösterdiler.. Gün o gündür artık baklava yapmak çocuk oyuncağı oldu..



Olduğunuz şehirdeki marketlerde  varsa böyle bir güzellik lütfen alıp yapın.. Hem lezzetli hem kolay.. Tabi el açmasının yerini vermiyor haliyle.. Hele de Güllüoglu baklavasının yerini hiç vermiyor..Ama bizim için tabi Güllüoglu bu.. Gurbet ellerde böyle kolaylık bulmuşuz.. Neredeyse her programımıza artık baklava yapar olduk.. Arayıp bir iki tepsi baklava yapabilir misin diyorlar..
Hehehe... telefon konuşmamızı dinleyenler  " Vayy bir iki tepsi haa, ayy bu hanım nasıl marifetli, nası birisi ki 2 tepsi baklava isteniyor o da hee yaparım diyor" diye kara kara düşünürler :))) Onlar karar kara düşüne dursunlar ben size o o Hero yufka ile yapılan baklavanın adım adım tarifini yazayım.


NOT:
  • Büyük boy kare tepsiye iki paket kullanıyorum.. Çünkü tek paket kuru oluyor.. Çok şerbet koyacak olursanız o zaman da sulu oluyor tadı güzel olmuyor.. 
  • Borcama yapacak olursanız o zaman borcamın ölçüşüne göre yufkaları kesin kenarından artan kısmı da aralarına koyabilirsiniz.
  • Amerika`da benim bulduğum iki çeşit baklava hamuru var. Birisi bir çok arap marketlerinde bulunan ölçüsü 12x17.. olan. Bu hamur büyük boy tepsinin tam ölçüsünde..İki paket yetiyor.  Borcam için kullanırken kesebilirsiniz.
  • Bir püf noktayı da belirteyim. Aşağıdaki resimdeki yufkaların 3 çeşidi var  #4, #7, #10  . Bunlar ne diye sorarsanız bunlar yufkanın kalınlıklarını belirtiyor. #4 olan (yani resimdeki) baklava için iyi. #7 ve #10 da börek için iyi oluyor. Yufkayı alırken bu özelligle dikkat ederek alın.



  • Ötekisi de Wallmart denilen büyük alışveriş marketinde bulunan 9x14 ölçüsünde olan hamurdur..
  • Bunu içerisinde iki paket var. Bu ölçü büyük tepsiye küçük geliyor, Mecburen iki paket kullanıyorum, ama borcam için bir bucuk paket. Yani paketin icinden çıkan sarılı rulodan 3 tanesi borcam için yeterli


  • Büyük tepsi için şerbet ölçüsü 4 su bardagı şekere 4 su bardağı su , borcam için şerbet olçüsü 2,5 şekere 2 bardagı  su yeterli..
  • Yağ ölcüsü: Büyük tepsi için 500 gr , borcam için 350 gr ..



Baklava ( hazır baklava yufkasından)

Malzemeler : ( Büyük tepsi için)

  • 2 kutu baklavalık hamur ( 12x17 ölçüsünde)
  • 500 gr yağ
  • 3 su bardağı biraz iri çekilmiş ceviz

Şerbet için; 
  • 4 su bardagı şeker
  • 4  su bardağı su
  • 1 paket vanilya
  • 2 kaşığı limon suyu 

Hazırlanması:
  • Cevizleri rondodan biraz iri olacak şekilde çekiyoruz.
  • Daha sonra bir tencerede 4 su bardagı şekeri, 4 su bardagı şekeri birlikte kaynatıyoruz. 
  • Kaynamaya başlayınca 2 yemek kaşığı limon suyu ekliyoruz 10 dakika kaynatıp ocaktan alıyoruz, bir kenarda soğumasını bekliyoruz.
  • Baklavayı yapmadan önce yufkaları 1 gun onceden buzdolabından çıkarıyoruz.
  • Yagı tencereye koyup eritiyoruz kısık ateşte.  Üzerine toplanan beyaz tortuyu dikkatlice alıyoruz. Yag iyice kaynayıp geri kalan toru dibine cökünceye kadar da beliyoruz yanmamasına dikkat ediyoruz. 
  • Baklavayı yapacağımız tepsiyi  yağlıyoruz 
  • 1. paketi acıyoruz yufkanin birini alıp tepsiye yerleştiriyoruz. Erittigimiz tereyagından fırcayla alıp yufkayı yaglıyoruz. Geri kalan yufkaları da tek tek bu şekilde yapıyoruz.  Hepsini birden koymuyoruz. 
  • 1. paket bitince çekilmiş cevizi döküp yayıyoruz..
  • 2. paketi de aynı şekilde tek tek yufkayı serip yaglıyoruz.


İşlem bitince istediğimiz büyüklükte kesiyoruz.


  • Önceden ısıtılmış 360 F (190 C) üzeri kızarıncaya kadar pişiriyoruz.
  • Baklava hazır olunca fırından çıkarıp 2-3 dakika bekliyoruz.
  • Sonra soğumuş şerbeti kaşıkla baklavanın her tarafına döküyoruz.
 
  • En az bir gece şerbetini iyice çekip daha lezzetli olması için bekliyoruz..
  • Afiyet olsun..



17 Aralık 2013

Renkli Ramazan sofram ve Mutfağım




Aslında İnstagramda da çok soran olmuştu acaba onca kurduğum masanın tabaklarını nerede saklıyorum diye:)) Gönlü güzel o arkadaşlara gelsin asıl bu fotoğraf.. Evet Bir Mutfak Dilinin çalışma masası merak edilir. O tarifler nerede hazırlanıyor diye merak edilir ki bende çoğu blogcanın mutfağını merak ediyorum:))
İçimdeki merak hissi:))..



Birde bana Zevksiz diyenlere gelsin diyorum üzülerek :((
 
Zevk... Öyle bir şey ki tartışılmaz.. Özeldir güzeldir. Fazla eleştiriye acık degildir..
Eleştiri bile olsa yine döner aynı yere gelir.. Eline alır siyahı ama yine de bırakıp tutar beyazı. Eğer gönlü beyaz diyorsa..
Gel gör ki eleştirmek isteyen hep eleştiriyor.. Canı nasıl istiyorsa onu söylüyor sana.. Hani demiyorlar ki sen nasılsın acaba? Seni sen olduğun için kabul edemiyorlar..
Sevdiğin rengi, evinin dekorunu, giyimini eleştiriyorlar ve çoğu zamanda bunu ulu orta arkadaş ortamında yapıyorlar.. Sonra da aynı yanlışı kendileri yapıp komik duruma düşüyorlar..
Simdi böyle güzel bir sofrayı yayınlayıp, merak edilen mutfağımı yayınlayıp altına neden böyle bir not geçiyorum diye merak edilebilir..



Çünkü evimin dekorunu, düzenini, zevklerimi eleştirenler oldu:(( Burası böyle, surası böyle derken haberleri olmadan kıranlar oldu.. Kendimi tanıtmak istemem ama Allah biliyor ki insanları sevmek, yardım etmek asıl gayem, onları kimliğinden, milletinden, dininden ayırt etmeden sevmek hayatımın düsturu..

Yaratılış fıtratı insanoğlu kırılgandır..  Ufak bir şeyden kırılır.. Sonra da gel o kırılan kalbi almaya çalış, helallik al. O yüzden böyle uzun bir yola girmeden kimseyi kırmamak daha iyidir derim .. Ne yazık ki bunu böyle düşünmeyip arkasını düşünmeden bir parça dil ile kalp kırıp sonradan deli gibi acaba nasıl düzeltirim diye yorulanlar var..
Maalesef ki benim de yoluma çıkıp böyle uzun yola girenler oldu.. Bir, iki, üç derken birikip kasem çatladı..
Dedim ya seviyorum insanları, arkadaş canlıyım, herkesi olduğu gibi kabullenirim, bakmadım ben o kasenin çatlaklarına.. Bandı alıp yapıştırdım, ama sözümü dedim.. laf altında kalmam.. Hak olmasın, olan biteni karşı taraf da bilsin isteyenlerdenim ya o yüzden.. Aff ederim de biraz da uzak durmayı tercih ederim.. Bir daha üzülüp kırılmayayım diye..



Ne yazık ki laf şöylenmiş bir kere hemde senin arkandan.. Senin her konuda yardım elini uzattığın zamanda, senin can diyerek koştuğun anda, gurbet ellerde kimimiz kimsemiz yok bir birimize kardeş olalım diyerek omuz vermek istediğin zamanda.. Şöylenmiş iste: Ben çok zevksizmişim, birilerine bakıp düzen kuruyormuşum, birlerinden fikir alıp ev dekor ediyormuşum.. Neden olmasın birinden fikir almak, konuşmak, gördüğünü beğenmek onun değişik şeklini kendi evinde uygulamak. Bunun neresi " Zevksizlik" anlayamadım doğrusu..Kim anasından zevkli dogmuş, dekorcu dogmuş . İnsanlar göre göre, okuya okuya öğrenir ve bunu da cimrilik yapmadan herkesle paylaşır..


Düşünüyorum da bu ve bunun benzeri sözleri, hatta sınırı aşıp 6 yıl emek verip özendiğim blogum hakkında da hoş olmayan sözler söylemelerine, benden öğrendiklerini bana satacak kadar kendilerini küçük düşürecek seviyeye gelmeleri için ne ettim, ne ettim de  bana karşı bu kadar kin birikti içlerinde bunları söylemek zorunda kaldılar. Neden ihtiyaç hissettiler böyle sözler sarf etmeye:( Madem zevksizim, fikir alıyorum onlardan bunu neden başkalarının da bilmesi için çaba sarf ettiler yaa:((.. Neden bu kadar kıskançlık.. Benlik, burnu havada olmak.. Nereden geldiğini unutmuşlar gibi bu insanlar diye üzülüyorum.. :((.


Diyorum ki söylemiş olsam canım yanmaz, buraya da yazmam susup oturcam:( . Ama yok yapmadığım için göğsümü gere gere kendimi savunuyorum, savunuyorum ve diyorum ki ben iyilikten, sevgiden, yardımdan, hoş görüden, anlayıştan, derde ortak olmadan, sürpriz yapıp insanların yüzündeki o mutlu tebessümü görmekten başka bir şey yapmadım. Bildiğimi, gördüğümü söyledim..  Bunların aksini yapsaydım da canım bu kadar yanmasaydı, ama yok ben seviyesi düşük degilim:((  Düşüremem kendimi o kadar..

Aslında evet ya ben çok zevksizim neden mi ? Böyle zevksizlerle arkadaş olup konuşmuşum, muhabbet etmişim. Eleştiri yapıp, hor görmekten başka işleri gücleri olmayan, kıskançlığı, bulup aldığını başkasında olmasın diye cimrilik yapıp paylaşmayan böyle tiplerden ne kadar uzak olsam o kadar iyi diyorum simdi.. Rabbim her şeyi sen daha iyi biliyorsun diyorum.. Gönlüm rahat, üzülmeden üzmedim, canım yanmadan yakmadım, arkamdan konuşmadan konuşmadım.. Ama simdi dilegimi Rabbim biliyor.. 

Laf ağızdan çıkmasın bir kere o dolanıp gelir soylenene ulaşır illaki ki.. Söyleyene inanmayayım diyorum ama ne yazık ki bizzat bu duruma şahit olduğum için, söyleyenleri adim gibi iyi bildiğim için ne yazık ki zor da olsa inanmak zorunda kaldım.. Üzüldüm, kırıldım, incindim, hani kasem çatlamıştı bantla sarmıştım ya işte o bant maalesef kendi kendine çözüldü ve o kase ne yazık ki kırıldı :((.. Bir tek benle mi dertleri dedim acaba ? Baktım yok :((  Ne yazık ki yok.. Tedavisi olmayan dil hastalıgı ve sonuçu kendi adlarına oluşturdukları deprem :(( .. Arkadaş kaybı:((

Böyle güzel bir sofranın altına böyle üzücü bir şeyler yazmak istemezdim aslında ama sırf " Zevksiz" denildi diye, dekorum eleştirildi diye, birilerine bakıp fikir ediniyorum diyenlere, aslında ondan bundan fikir çalıp eski plak gibi sürekli aynı yerde dönen ve bu fikri kendi icadıymış gibi sunanlara, kısıtlı zevke sahip olanlara gelsin istiyorum özenle, zevkle, severek süslediğim mutfağım, ve Ramazanın son günü kendi ailem için kurduğum sofradan kareler koymak istiyorum..


Evet bu benim çalışma masam. Çalışma mekanım olan Mutfağım.. Ortadakı bu tezgah o kadar çok işimi görüyor ki.. Elimden tutuyor resmen. Altında da iki buyuk dolap var misafir için gerekli olan, o merak edilen tabakları orada tutuyorum:))
 Büyük gözükse de aslında üsteki dolaplar hiçte kullanışlı degil maalesef.. açtığın zaman en üsteki bölümden bir şeyler almak istiyorsun ama illa küçük tabure kullanmak zorunda kalıyorsun.. Yok şükür olsun aagıdakı dolaplar baya elimden tutuyor..

Aslında mutfakta baya eksik olan detaylar var.. Pencereye perde aldım ama daha takamadım, gönlümce halı almak istiyorum istediğim gibi bir şey bulamadım.. Mikrodalgayı kaldırmak istiyorum çok yer kaplıyor acaba küçük bulabilir miyim diye endişe ediyorum, masayı buradan kaldırıp öteki salona koymak istiyorum buraya yuvarlak beyaz masa istiyorum, avizeyi deyişse çook çok iyi olcak. Zaten eğri takmışlar sinir oluyorum.. Eşim hayatta uğraşmak düzelt desem. Işık veriyorsa kalsın der :((  falan filan.. İstekler çok inşallah Rabbim hayırlısı ile nasip eder diyorum.. Rabbim neler nasip etti çok şükür.. Geç olsun gönlemce olsun, hayırlısı olsun..


Evet geçelim masaya ..Masadaki detayları ayrı ayrı çok sevdim.. En sevdiğim renk olan turkuaz renkli ekmek sepetimi, Canım Betülün tatlı hediyesi olan tuzlugu, Pier1 nin indiriminden bulduğum çiçekli tabaklar ve onların aynı deseninde Jo- Ann dan bulduğum kumas ve o kumaşı runner olarak kullanma fikri.. Sürekli indrimi takip edip farklı desenlerde güzel kumaşlar bakıp alıyorum runner yapmak için.. Evde şu an baya birikti sıra hepsini kullanmakta..


Ve severek aldıgım küçük dondurma kapları. Bayılıdm bunlara ben.. İşinde kaşıkları da var yaa.. Nasıl tatlılar degil mi?
Masaya evde en son kalan yemekleri dizdim.. Şükürler olsun bir Ramazanın da şükrünü eda ettik.. Rabbim daha nice güzel Ramazanlar nasip etsin inşallah..



Evet  Özenerek çektiğim her kareyi ekliyorum ve sizin tatlı, güzel yorumlara bırakıyorum Mutfak Dilinin Mutfagını..
Eleştiriye de açıgım ?))  Hak ediyorsamsa neden olmasın..

Haylırlı, mutlu, huzurlu günlere.. Etrafınızda sizi sevenler olsun, sizi kıskananlar degil..


3 Aralık 2013

Çemenli Sarma Börek


 

Bu gün çok mutluydum evet.. Yorgun kafamı zor kaldırdım yastıktan sabah saat 11 i geçe..Yüzümü yıkayıp bir çay içmek için mutfağa geçeyim dedim kapım gümbür gümbür çalındı.. Çamdan baktığımda postacı kadını görüp içimden çocuklarıma küçükken söylediğim " Bak postacı geliyor selam veriyor, Herkes ona bakıyor merak ediyor" diye mırıldandım.. .. Üstüme bir şeyler alıp kapıyı açıncaya kadar kocaman bir kutuyu kapıya bırakıp çoktan arabasına doğru yönelmişti postacı kadın. Kutuyu şaşkınlıkla aldım.. Postacıya el sallayıp teşekkür ettim..


Kutunun üstünü okumadan o kısa bir sürede aklımdan neler geçti ..
Acaba kim gönderdi bunu.. Eşim bir şeyler mi aldı Amazondan filan diye düşündüm..
Kutunun üstünü okudum: Müberra yazıyordu.. Kim ki bu Müberra.. İsim tanıdık gelmiyor.. Merakla açtım üzerinde Fragile ( kırılabilir)  yazılan kutuyu.. Küçük mektubun üzerinde Lemons_and_olive  Mutfak dili yazıyordu.. Evet tanıdım Müberra`mı, İnstagramin tatlı dilli, severek izlediğim, gönlü güzel arkadaşı..


"Karşılıklı bir kahve içmek, saatlerce muhabbet etmek, şart degil çoğu zaman..
Kalbin konuşur....
Sayende İnstagrami sevdiğim, tanıdığıma çok sevindiğim, Sevgili mutfak dili`m ...
Hep mutlu kal, hep gülümse
 Çünkü senin halet-i ruhiyen hepimizi etkiliyor ona göre! :) yazan kartı okuyunca damladı göz iki damla yaş..

Ne yaptım böyle güzel arkadaşı kazanmak için.. Ne ..
Hediyeleri açtıkça yüzümdeki mutluluğu birisi çeksin isterdim o anda.. 
Çok güzel hediyelerdi.. Gelincik ayrıntısını bile unutmamıştı  tatlı Müberra..
Pembeli kagıta sarılı bu güzel hediyeler için burdan bir daha teşekkür ederim canim.. 
Rabbim hep yüzünü güldürsün, gönüller feth ettirsin sana.. Sevdirsin herkese seni...


Kalp kalbe karşı olsa gerek.. O günün akşam misafirine Müberran`in geçen gün yayınladıgı Çemenli Sarma böreğini yapacaktım..
Anne tarifi demişti Müberra`cım.. Eli öpülesi annenin o harika tarif şimdi benim blogda..
Börek mi desem buna yoksa lokum mu desem bilmiyorum.. Hamuru ciğden yiyesim geliyordu yaparken..
Kolay ve yapması zevkli tarif işte burada..



Çemenli Sarma Börek..

Hamur için Malzemeler:

  • 1 su bardağı ılık süt ( krema da kullanabilirsiniz)
  • 1 su bardağı ılık su
  • 1 su bardagı sıvı yağ
  • 2 tatlı kaşığı tuz
  • 3 tatlı kaşığı şeker
  • 1 yemek kaşığı dolusu kuru maya
  • Alabildiği kadar un ( yaklaşık 4-4.5 su bardagı) 


İçine sürmek için:

  • 4 yemek kaşığı domates salçası
  • 2 yemek kaşığı acı biber salçası
  • 1 diş sarımsak
  • 1 yemek kaşığı kuru nane
  • 1 yemek kaşığı kuru reyhan
  • yarım su bardagı çekilmiş ceviz..
  • 4-5 yemek kaşığı sıvı yag
  • 1 su bardağından 2 yemek kaşığı eksik su..
  •  ( çemen tozu varsa onu da ekleyebilirsiniz nane reyhan yerine)

Üzeri için: 

  • 1 adet yumurta
  • çörek otu veya susam..

Hazırlanması:

  • Hamur için gerekli malzemelerin önce sıvılarını ekleyelim derin yoğurma kabına sonra tuzu, şekeri, mayayı ekleyip karıştırıyoruz. Unu azar azar ekleyerek ele yapışmayan yumuşak hamur yoğuruyoruz. ( ben hamur yoğurma makinesinde en az 30 dakika yoğurtturdum)
  • Hamurun üzerine poşet örtüp iki katına çıkacak kadar mayalanması için dinlendiriyoruz..
  • O arada içine sürmek için çemeni hazırlıyoruz.. Salçaları derin bir karıştırma kabına koyuyoruz, sıvı yağı, suyu ekleyip karıştırıyoruz.  hafif koyu karışım elde ediyoruz. Koyu olursa biraz daha su ekleyebilirsiniz. Sonra naneyi, reyhanı, ( istediginiz diger baharatları da ekleyebilirsiniz) çekilmiş cevizi, rendelenmiş sarımsağı, tuzu ekleyip karıştırıyoruz. Çemen tozu varsa onu ekleyebilirsiniz..
  • Kabaran hamuru en az 2-3 parçaya ayırıyoruz..Bir parçayı alıyoruz hafif yag sürülmüş tezgahta elimizle bastırarak acıyoruz. Üzerine çemen karışımından sürüp rulo şeklinde sarıyoruz. Üzerine yumurta sürüp,çörek otu veya susam serpip bir az daha kabarması için bekletiyoruz. Diger hamurlara da aynı işlemi uyguluyoruz.
  • Daha sonra 200 derecede ( 370 F) üzeri kızarıncaya dek pişiriyoruz.
  • Piştikten sonra biraz soğumasını bekleyip iki parmak genişliğinde kesip servis yapıyoruz.
  • Afiyet olsun.. 


Ben farklı bir şekilde de denedim bu tarifi.. Rulo sardıktan sonra iki parmak genişliğinde kesip yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizdim üzerine yumurta sarısı sürüp 200 derecede ( 385F ) pişirdim.. Böyle de deneyebilirsiniz.. 


✿Mutfak Dili ✿ © Ocak-2015. Destek-Blogger

Blog design-Tasarım-GÜL TASARİM