15 Ekim 2012

✿ Amerika Masalı-2 Albuquerque





Ne zamandır yazamadım masalımı.. Yazın en uzun yolculuğunu yaptım, hayatımda ennn güzel tatilini geçirdim yazmayayım mı yazayım yaa. Çok komik maceralar, çok heyecanlı anılar bıraktım arkada.. Not etmeden olmaz..
Mutfağa bir girmişim bu aralar çıkamıyorum..
Artık geldim,  bir yemek bir masal okuyup Mutfak Dili`ni Allahın izni ve siz güzel okuyucular sayesinde ayakta tutmaya çalışacağım..
Nerede kalmıştım. ? Hatırladım evet New Mexico`ya geçmiştik, mağarayı gezmiştik, gece saat 12 yi geçe kalacağımız şehire varmıştık..

Şehrin ismi Albuquerque.. Yok , öyle gördüğün gibi okunmuyor.. Yazıldığı gibi okunmuyor maalesef..
Türkçe okuyacak olursak aynen böyle Albakörki..
New Mexico`nun en büyük şehirlerinden birisidir Albakörki. Ve üstteki resimde gördüğünüz gibi bu şehir bir çöl.. öğlenleri sıcak aksama doğru soğumaya başlayan çöl havası da hakim bu şehire..

✿✿✿


Uzun maceramızın orta yerde dinlenme mekanı olarak seçtik.
Çünkü o kadar uzun yolu ancak dinlenerek gitmek gerekirdi.
Albakorki`yi seçme sebebimiz de orada tanıdık arkadaşların olmasıydı.
Sağ olsunlar zaten onlar olmasa bu macera bizim bütçeyi iyice çöktürürdü.
Her gittiğimiz yerde hep arkadaşlar vardı ve biz 15 günlük tatilin sadece 2 gününü otelde kaldik.

✿✿✿

Evet 15 saatlik yoldan sonra gece saat 11`i geçe Albakorkiye geldik. Kalacağımız yer de Türk Kültür Merkezinin küçük bir binasıydı. Oranın anahtarını almak için arkadaşla bir okul bahçesinde buluştuk.
Arkadaşı takip ederek özlemle beklediğimiz yatacak yerimize geldik.
Arabada olan tüm eşyaları boşalttık. Mecburen çünkü içeride bizi ne bekliyordu bilmiyorduk..
Dadadadammmm.! Harika  kocaman bir salon, küçük yatılacak odalar, banyo, mutfak ve her şey.. Cookk sevindik.
Gece cay içip uyuduk. Sözde sabah yola çıkacaktık. Sabah bir kalktık saat olmuş 11. Ve bizim adim atacak halimiz yok.
Karar verdik biz bu gün burada kalalım yarin yola devam ederiz.
Kaldik madem, şehri keşif edelim dedik.


Kurduk Gps - (akilli aleti)- düştük Albakorki`nin canına. Kocaman dağin eteğinde yerleşen bir şehir burası..
Evler çok küçük ve yerleşimi ayni Türkiye gibi. Türkiye`deki evler seklinde cookk ev var. Şaşırdık.

 
 Dagın eteklerinde evlerin boyunu geçecek kadar büyük taşlar var..
Kızım resimde minacik kaldı  :))  Ve bu taş yakındaki evden çok büyük..


O kocaman dağin da en görülebilecek özelliği teleferik ve dağın tepesinde de piknik yapılacak güzel manzaranın bulunması. Bu kadar.
Başka da bir şey yok bu şehirde desem orada olan Derya arkadaş bana darılmaz sanırım.
Aa birde balon festivali oluyor yılda bir kere kasım ayında sanırım.. He bir de bu özelliyi var bu şehrin:)



Teleferik.. Görmedim böyle bir şey. Uzun cooookkk uzun. Uludağın teleferiği bunun yanında devede karınca misali. Yaklaşık 10 dakikadan çok teleferikle çıkılan dağın manzarası ise muhteşem ötesi bir şey.
Otur orada, saatlerce düşün düşün.. Yuvarlak masa da olursa problemlerini yatırırsın da.. Bak o yok ne yazık ki..:)

Resimlerle daha iyi anlaşılır sanırım bu dağ ve Albakörki`nin o harika manzarası..



Bu resimi bileti alıp beklediğimiz yerden çekiyorum..


Bu resim de artık uzun yolun yarısına geldik demektir..

 Bu resimde artık birinci  bolum bitmişti sıra ikincideydi.. 

  Bu resimde artık ikinci dayak olan demir gözükmüyor.. 


  Evet ikinci bolum bitti sıra üçüncüde.. Anneeee..



  Artık ikinci demir gözükmüyor.. 


Vardık sanırım dağın tepesine.. 


  Bu da dağın enn üst tepesi ve dğgın öteki tarafı.. 



Rabbim çok büyüksün. Dağın bir tarafı çöl kurak bir tarafı güllük gülistan.. Rabbim büyüksün.. 
  Bu manzara bana Frozen filimini hatırlattı, içim bir tuhaf oldu.. Eğer izlemediyseniz mutlaka izleyin o filimi.. 

Filim 3 gencin bu alette 3 kalarak donarak öldüğünü konu ediyor.. 


  Temiz havası ve soğuk dağda yürümek güzeldi ...


 Albakörki şehrinin buradan görüntüsü..



 Şimdi geri gitme zamanı ve biz bizi almaya gelen minibüsü bekliyoruz :))



 Bu dağa çıkmak için büyükler 20 dolar, küçüklerse 13 dolar ödüyor.. :(( Evet bir az pahalı ama değer çünkü yol çok uzun ve manzara çok müthiş..


Şimdi geri gitme yolundayız ve taşlar o kadar sert ve büyük ki anlatamam.. 
Tabi ben korku delalı hem korkuyor hem de durmadan fotoğraf çekiyorum.. 
Bir yandan da hayal ediyorum kendi kendime " Ya düşerse bu alet, Ölsek bizi nasıl bulur haber verirler ailemize.. Ya çocuklar nasıl olur falan filan.. 
Allah akıl versin hadi düştün diyelim ve de öldün .. Gerisi senin ne işine..
 Kim haber vermiş kim vermemiş. Seni bulmuşlar bulmamışlar.. :)
Sen öteki tarafın hesabını düşün.. :(
Tobe tobe..




 İki tepe a.tıktan sonra ineceğimiz yere ulaştık sonunda..  Derin bir nefes aldım ..



İşte biz yerden bu kadar yükseldik..
Yani bunu bizim anlayacağımız şekilde çevirecek olursak yerden 6559 = 1999,18.
Yani çooook yüksek.

Bende sizi resimlerle bu kadar yüksekliye çıkardım indirdim Allahın izni ile. 
Eminim severek izlediniz. 
Çook acıktık ve sıra yemekte..


 Geziye çıkmadan önce yanımıza olabildiğince yemek almıştık. 
Ama bazen o yiyecekler bitince ve ya onlara ulaşmak zor olunca bizde  Schlotzzky`s yolunu tutuyorduk..
Okunuş ismiyle desek Şlotski bize bu gezi boyunca gösterdiğin hizmetten dolayı teşekkürlerimizi bildirir. seni  en kısa zamanda aramızda görmekten gururu duyarız :)))
 İnşallah bir gezi daha  olsun.. Çook özledim..

 Masalın ikinci bölümü biter, gökten pizza düşer.. 
Bir dilim benim gerisi sizin olsun ... 
Yok, benim dilimi de size vereyim  çünkü ben şu an diyetteyim :)) 
Afiyet olsun.. 
Sırada Grand Canyon masalı var.. 
Görüşmek üzere.. 

Baka dururum batan Güneşin arkasından.. 




9 Ekim 2012

✿ GELİNCİKLİ SOFRAM ve HALLEY PASTAM ✿




Gelincik olmuş gidiyordu sofram gecen hafta salı günü saat 2 de..
Damat evinde yemek yoktu..
Kayınvalide heyecanlı, telaşlı, ne yapsam acaba, daha ucuz oluşa getirmeye çalışıyordu..

Stop kızım yine aldın basını gidiyorsun...
Bazen var ya sanki önümde birisi varmış da bende onunla konuşuyormuş gibi yazasım var..
Aslında sunucu olmak istiyordum ama canlı yayın için tam bir canlı bomba gibiyim.. Herşeyi konuşurum.. Program uzar, gelen misafir kaçar..
Rabbim biliyormuş kulunu nereye yönlendirecek var ya.. Sunucu filan olmamışım :))

✿✿✿

Evet gecen salı günü misafim kızımın Amerikadakı ilk ogretmeni.  İlk göz ağrısı desem iyi olacak..
Erken kalksam, evde olsam yetişir yemekler elbette sonuçta tembel değiliz şunun şurasında.. Adımız çıksa da çok uyura..:)Yemeklerin yetişmez korkusu sabahtan kalkıp evden çıkma sebebiydi..

Neredeydim.. Bir gün önce gelen telefon Austin şehrimize teşrif eden iki bekar öğretmen kızlarımızı Güvenlik Numarası almaları için götürebilir misin ricası vardı..
Birileri bizi zamanında götürmüştü ya sağ olsunlar.. Bizde götürecektik tabı ki. Yalnız bak bir daha götürmem ona göre.. Bundan sonra geleni de başkası götürsün :) Biz ödeştik..  Dermiş miyim.. Yok canım olur mu?
Ne zaman isterseniz canla başla  ..



Evet evden sabah saat 8:20 gibi çıktım.. Trafikle, gelen telefonla adres değişikliği, numara almak için sıra, geri dönüş derken kızları evlerıne bırakıyordum ki telefon geldi, kızları evlerine degil de başka bir eve bırakır mısın.. Ayyyy yazarken bile uzun geldi..
Sonuç ben eve oglen 1 de girdim.. Misafir akşam saat 6:30 da gelcek.


Sabah olduğu gibi bıraktığım evi temizle, bulaşıkları yıka saat 2 yi buldu.
Sofraya yeni aldıgım gelincikli yemek takımını dizdim sofrayı süsledim elimde kamera boş sofrayı çekip durdum. .



Evet elim, ayağım ve ben birlikte girdik mutfağa saat 2 gibi. Kısa süre içine aklımda menü kurdum..


Hasanpaşa köfte,


Sebzeli Pilav,

 Fasulye Havuçlu Zeytinyağlı salata, Yeşil salata,


 Renkli Biber Dolması,


Yeşil Mercimekli Tortilya Gözlem.. Yalnız ben bu lezzeti masaya koymayı unuttum:(( Sıcak kalsın diye mikrodalgaya koymuştum.. Misafir gittikten sonra fark edip eyvah dedim.. Eşim nasıl sevindi "yarın okula öğlen yemeyi olarak koyarsın,  kahvaltıda da yeriz" 
Ne yalan söyleyeyim bende sevdim.. :)) Yarın okula yemek olarak ne koysam derdinden kurtulmuştum..


Ve Amerika`lı misafire 10 parmağını yalatan Halley Pasta.. 



Zamanla yarıştım dediklerini bu olsa gerek.
8 çeşidi hangi ara yaptım bilmiyorum sadece bildiğim aksam saat 6: 30 da misafir geldiğinde ben süslenmiş, sofram hazır.. Sadece çayı ocağa koymak gerekirdi..
Hiç ama hiiiiç sevmem misafirin yanında mutfakta uğraşmayı.. Misafir gelmiş hala mutfakta bir şeyler yapmak şükürler olsun lügatimde hiç olmadı, Rabbim sağlık afiyet versin de hiç olmasın.. Haa sıcak sıcak yiyelim dediğim yemekler hariç tabi ki.

Yemekler nasıldı? Hep telaşla hazırlanan lezzetler güzel olur ya.. Öyle diyeyim. Cok beğenildi yediler de yediler.. Hiç böyle Amerikalı görmedim desem ayıp olmaz her halde :) Daha önce de gelmişlerdi ama ilk gelişleri olduğu için mi çekinmişlerdi o zaman pek yiyememişlerdi.
Bu defa alışmış oldukları içindi sanırım yaa onun için rahat rahat yediler.. Afiyet olsun. Böyle misafir her gün gelsin.. 



Tarifle beğenilen lezzetten başlamak istiyorum, Halley pastadan..
Lezzetliydi, harikaydı, müthişti.. Başka nasıl anlatılır.. Haa unuttum  ben pastadan kesip tabağı koyarken " Ayy çok doyduk" deyen bayana eşi " Bunu yemen lazım kesinlikle" deyince kadın tamam dedi bir başladı yemege utanmasa bir daha isteyecekti:)
Bende madem bu kadar sevdiler dedim onlar giderken iki dilim kestim küçük kutuya koydum " Bu da evde yemek için " dedim. Gözlerinin içi bile gülüyordu:)



Muhteşem tarifi mutlaka deneyin.



Malzemeler: 

10 adet Ülker Halley
1 paket kakaolu krem şanti
1 paket çikolata sosu
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
yarim su bardagı süt( krem şantiyi çırpmak için)
yarım su bardağı hindistan cevizi
Frambuaz ( süs için) 

Hazırlanması:

Krem şantiyi  sütle çırpıyoruz. Halleyi kücük parcalara bölüyoruz, hindistan cevizini, iri çekilmiş cevizi ilave ediyoruz..
Çikolata sosunu üzerindeki tarife göre pişiriyoruz. Çikolata sosundan halleylı karışıma 2-3 yemek kaşığı ilave edip  karıştırıyoruz..
Harcın kıvamı cıvık olmamalı. Cıvık oldugunu düşünüyorsanız evde fazladan varsa halley bir kac dane daha ilave edin yoksa Ülker pötibör bisküvi ufalanır kıvam tutturulur.
Kelepçeli kek kalıbının sadece kelepçe kısmını alıyoruz, kelepce kısmını kapatıyoruz ve derin bir servis tabağına yerleştiriyoruz..
Karışımı boşaltıp her tarafına e.it şekilde yayıyoruz. Buzdolabının dondurucu kısmında 2 saat bekletiyoruz.
Servis yapmadan yarım saat önce çıkarıp kelepceyi açıp çıkarıyoruz. Üzerine geri kalan çikolatalı sosunu döküp yayıyoruz.. Kenarlarından dökülmesi için kaşıkla hafif dağıtıyoruz..
Sonra üzerini hindistan cevizi ile süsleyip, frambuaz diziyoruz..

Ayrıca bu karışıma muz, çilek veya frambuaz ilave ederek meyveli de yapabilirsiniz..

Kolay gelsin..
Afiyet olsun..


✿Mutfak Dili ✿ © Ocak-2015. Destek-Blogger

Blog design-Tasarım-GÜL TASARİM