Ne zamandır yazamadım masalımı.. Yazın en uzun yolculuğunu yaptım, hayatımda ennn güzel tatilini geçirdim yazmayayım mı yazayım yaa. Çok komik maceralar, çok heyecanlı anılar bıraktım arkada.. Not etmeden olmaz..
Mutfağa bir girmişim bu aralar çıkamıyorum..
Artık geldim, bir yemek bir masal okuyup Mutfak Dili`ni Allahın izni ve siz güzel okuyucular sayesinde ayakta tutmaya çalışacağım..
Nerede kalmıştım. ? Hatırladım evet New Mexico`ya geçmiştik, mağarayı gezmiştik, gece saat 12 yi geçe kalacağımız şehire varmıştık..
Şehrin ismi Albuquerque.. Yok , öyle gördüğün gibi okunmuyor.. Yazıldığı gibi okunmuyor maalesef..
Türkçe okuyacak olursak aynen böyle Albakörki..
New Mexico`nun en büyük şehirlerinden birisidir Albakörki. Ve üstteki resimde gördüğünüz gibi bu şehir bir çöl.. öğlenleri sıcak aksama doğru soğumaya başlayan çöl havası da hakim bu şehire..
✿✿✿
Uzun maceramızın orta yerde dinlenme mekanı olarak seçtik.
Çünkü o kadar uzun yolu ancak dinlenerek gitmek gerekirdi.
Albakorki`yi seçme sebebimiz de orada tanıdık arkadaşların olmasıydı.
Sağ olsunlar zaten onlar olmasa bu macera bizim bütçeyi iyice çöktürürdü.
Her gittiğimiz yerde hep arkadaşlar vardı ve biz 15 günlük tatilin sadece 2 gününü otelde kaldik.
✿✿✿
Arkadaşı takip ederek özlemle beklediğimiz yatacak yerimize geldik.
Arabada olan tüm eşyaları boşalttık. Mecburen çünkü içeride bizi ne bekliyordu bilmiyorduk..
Dadadadammmm.! Harika kocaman bir salon, küçük yatılacak odalar, banyo, mutfak ve her şey.. Cookk sevindik.
Gece cay içip uyuduk. Sözde sabah yola çıkacaktık. Sabah bir kalktık saat olmuş 11. Ve bizim adim atacak halimiz yok.
Karar verdik biz bu gün burada kalalım yarin yola devam ederiz.
Kaldik madem, şehri keşif edelim dedik.
Kurduk Gps - (akilli aleti)- düştük Albakorki`nin canına. Kocaman dağin eteğinde yerleşen bir şehir burası..
Evler çok küçük ve yerleşimi ayni Türkiye gibi. Türkiye`deki evler seklinde cookk ev var. Şaşırdık.
Dagın eteklerinde evlerin boyunu geçecek kadar büyük taşlar var..
Kızım resimde minacik kaldı :)) Ve bu taş yakındaki evden çok büyük..
O kocaman dağin da en görülebilecek özelliği teleferik ve dağın tepesinde de piknik yapılacak güzel manzaranın bulunması. Bu kadar.
Başka da bir şey yok bu şehirde desem orada olan Derya arkadaş bana darılmaz sanırım.
Aa birde balon festivali oluyor yılda bir kere kasım ayında sanırım.. He bir de bu özelliyi var bu şehrin:)
Teleferik.. Görmedim böyle bir şey. Uzun cooookkk uzun. Uludağın teleferiği bunun yanında devede karınca misali. Yaklaşık 10 dakikadan çok teleferikle çıkılan dağın manzarası ise muhteşem ötesi bir şey.
Otur orada, saatlerce düşün düşün.. Yuvarlak masa da olursa problemlerini yatırırsın da.. Bak o yok ne yazık ki..:)
Resimlerle daha iyi anlaşılır sanırım bu dağ ve Albakörki`nin o harika manzarası..
Bu resimi bileti alıp beklediğimiz yerden çekiyorum..
Bu resim de artık uzun yolun yarısına geldik demektir..
Bu resimde artık birinci bolum bitmişti sıra ikincideydi..
Bu resimde artık ikinci dayak olan demir gözükmüyor..
Evet ikinci bolum bitti sıra üçüncüde.. Anneeee..
Artık ikinci demir gözükmüyor..
Vardık sanırım dağın tepesine..
Bu da dağın enn üst tepesi ve dğgın öteki tarafı..
Rabbim çok büyüksün. Dağın bir tarafı çöl kurak bir tarafı güllük gülistan.. Rabbim büyüksün..
Bu manzara bana Frozen filimini hatırlattı, içim bir tuhaf oldu.. Eğer izlemediyseniz mutlaka izleyin o filimi..
Filim 3 gencin bu alette 3 kalarak donarak öldüğünü konu ediyor..
Temiz havası ve soğuk dağda yürümek güzeldi ...
Albakörki şehrinin buradan görüntüsü..
Şimdi geri gitme zamanı ve biz bizi almaya gelen minibüsü bekliyoruz :))
Bu dağa çıkmak için büyükler 20 dolar, küçüklerse 13 dolar ödüyor.. :(( Evet bir az pahalı ama değer çünkü yol çok uzun ve manzara çok müthiş..
Şimdi geri gitme yolundayız ve taşlar o kadar sert ve büyük ki anlatamam..
Tabi ben korku delalı hem korkuyor hem de durmadan fotoğraf çekiyorum..
Bir yandan da hayal ediyorum kendi kendime " Ya düşerse bu alet, Ölsek bizi nasıl bulur haber verirler ailemize.. Ya çocuklar nasıl olur falan filan..
Allah akıl versin hadi düştün diyelim ve de öldün .. Gerisi senin ne işine..
Kim haber vermiş kim vermemiş. Seni bulmuşlar bulmamışlar.. :)
Sen öteki tarafın hesabını düşün.. :(
Tobe tobe..
İki tepe a.tıktan sonra ineceğimiz yere ulaştık sonunda.. Derin bir nefes aldım ..
İşte biz yerden bu kadar yükseldik..
Yani bunu bizim anlayacağımız şekilde çevirecek olursak yerden 6559 = 1999,18.
Yani çooook yüksek.
Bende sizi resimlerle bu kadar yüksekliye çıkardım indirdim Allahın izni ile.
Eminim severek izlediniz.
Çook acıktık ve sıra yemekte..
Geziye çıkmadan önce yanımıza olabildiğince yemek almıştık.
Ama bazen o yiyecekler bitince ve ya onlara ulaşmak zor olunca bizde Schlotzzky`s yolunu tutuyorduk..
Okunuş ismiyle desek Şlotski bize bu gezi boyunca gösterdiğin hizmetten dolayı teşekkürlerimizi bildirir. seni en kısa zamanda aramızda görmekten gururu duyarız :)))
İnşallah bir gezi daha olsun.. Çook özledim..
Masalın ikinci bölümü biter, gökten pizza düşer..
Bir dilim benim gerisi sizin olsun ...
Yok, benim dilimi de size vereyim çünkü ben şu an diyetteyim :))
Afiyet olsun..
Sırada Grand Canyon masalı var..
Görüşmek üzere..
Baka dururum batan Güneşin arkasından..